SENDİKA ÜYE SAYILARI NASIL YORUMLANMALI?

Bir önceki yıla göre sendikalaşma oranında yüzde 4’lük artış var.

Bu sendikalaşma oranı ülkemiz gibi demokrasisi gelişmekte olan ülkeler için umut vericidir.

Konfederasyon bazında sendikaların üye azalış/artış oranı da hangi sendikaların hangi ölçüde rağbet gördüğünü gözler önüne seriyor.

Önümüzdeki yıllar, üye olmayan kesimin de örgütlenmenin getirisi ve katılımcı demokrasiye geçişte sivil toplum kuruluşlarının önemi konusunda ikna edilerek üye olmalarının sağlanacağı bir süreç olacak.

Tabi bu sürecin ayrılmaz bir parçası da sendikaların birbirlerinden üye kapmaya yönelik hamleleri olacak.

Sendikal rekabetin hangi zeminde prim edeceğine ilişkin kanaatimizi son iki yılın üye sayılarını karşılaştırarak oluşturabilir ve bir değerlendirme yapabiliriz.

Sendikaların misyonları, eylemleri ve söylemleri ile ön plana çıkmış özellikleri dikkate alındığında üye sayılarındaki değişimi şöyle yorumlamak mümkün.

Memur-Sen iktidar partisiyle yakın sosyal tabana sahip olmasının da etkisiyle çözüm odaklı, kavga zemininden uzak söyleme sahip bir konfederasyon. Memur-Sen 11 iş kolunun tümünde en fazla üyeye sahip sendika olup tüm iş kollarında memurlar adına masada oturma hakkını elde etmiş durumda. En yakın rakibiyle arasında fark ise 535 bin 812. Genç bir genel başkana sahip olması nedeniyle Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk'un eleştirilerinin hedefindeki Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın döneminde, konfederasyon 2015 yılında 75 bini aşkın üye ile makası açarken 2016 yılında yaklaşık 120 bin yeni üye ile rekor artış sağladı.

Siyasi akımların, kamu politikalarına, kamu çalışanlarının sosyal ve ekonomik haklarına ilişkin yansımalarının kaçınılmaz olduğunu; Sendikaların da bu düşüncelere paralel eylem ve söylemleriyle üye artış ve azalış sayılarını etkileyeceği muhakkak. Bu gidişat hakkında fikir verecek önemli istatistiklerin başında sendikaların üye sayılarındaki değişim gelmektedir. Siyaset kurumunda, seçim başarısızlıkları genel başkan değişikliklerini gündeme getirirken, son yıllarda üst üste yüksek oranda üye kaybı yaşayan sendikalarda da yönetim değişikliğinin gündeme gelebileceğine ilişkin değerlendirmeler var.

İşte son iki yılın sendika üye sayıları ve artış oranları:

• DPB verilerine göre sendika üyesi olabilecek yaklaşık 2 milyon 750 bin kamu görevlisinin  ancak 1 milyon 756 bini sendikalara üye olurken yaklaşık 1 milyon kamu görevlisi hala herhangi bir sendikaya üye değil.
• 1 milyon 756 bin 934 sendika üyesinin  % 54,4'ü Memur-Sen üyesi iken diğer sendikaların tümüne üye olan kamu görevlilerinin oranı % 45,6'da kaldı.
• En fazla üye kaybını 25.509 üyeyle Türkiye Kamu-Sen yaşarken onu 15.534 üyeyle KESK, 6.896 üyeyle Cihan-Sen takip etti.
• En fazla üye artışını 119.527 üyeyle Memur-Sen, 6.626 üyeyle Birleşik Kamu-İş gerçekleştirdi.
• Türk milliyetçiliği ve Atatürkçü ideolojinin söylemleriyle sendikacılık yapan Türkiye Kamu-Sen geçen yıla göre % 6 üye kaybederken benzer söylemlerle sendikacılık yapan Birleşik-Kamu-İş konfederasyonu % 12 büyüdü.
• Kürt Milliyetçiliği ve kürt siyasal hareketine pararalel eylem ve söylemlere sahip KESK, % 7 oranında küçülerek 15.536 üye kaybetti.
• Paralel devlet yapılanmasının milli güvenliği tehdit eden terör örgütü olarak nitelendirilmesinin ardından cemaate yakınlığı ile bilinen Cihan-Sen'e bağlı sendikalar hızla üye kaybederken bu konfederasyon % 24 oranında küçüldü.
• Birleşik Kamu-İş ulusalcı söylemleri ile Türkiye Kamu-Sen'den, sol söylemleri ile KESK'den üye transferi sağlayarak diğer sendikaların küçülmesinde etkili olurken % 12'lik bir büyüme ile  dikkat çekti.
  (Kamuexpress)