Sendikal Alan Bir ‘Gardaş’ını Kaybetti

Sendikal Alan Bir ‘Gardaş’ını Kaybetti
Malumunuz, eğitim-öğretim ve bilim hizmet kolunda faaliyet yürüten Türk Eğitim Sen, şube kongrelerini tamamladıktan sonra son aşama (genel merkez yönetimi) seçim için 24-25 Şubat 2018 günlerinde olağan genel kurulunu topladı.

Sendikanın  mevcut  Genel Başkanı  Sayın  İsmail  KONCUK,  Twıtter hesabından yaptığı açıklamada   hakkında çıkan bazı haberlere de  atıf yapıp  birtakım söylentileri  yalanlayarak  genel  başkanlık  seçiminde  aday  olmayacağını açıkladı.

Elbette bu durum karşısında eğitim camiası ve özellikle sendika üyeleri gibi bizler de şaşırmadık değil.

Çok şaşırdık.

Zira şunları çok iyi biliyoruz ki;

  1. Sayın Koncuk, HAKSIZLIKLAR  KARŞISINDA HİÇBİR DÖNEM SUSKUN KALMAMIŞ, KULAĞININ ÜZERİNE YATMAMIŞ, GÖZLERİNİ KAPATMAMIŞTIR. Hatta içinde bulunduğumuz  OHAL zamanlarında  bile... Malumunuzdur ki OHAL zamanlarında  haksızlıklar, mağduriyetler üzerine  konuşmak biraz cesaret istiyor.
  2. Sayın Koncuk,  özellikle eğitim camiasının içine gömdüğü,  feryat ve çığlık şeklini alan haksızlıkların  o  acı  sesini  dışarıya vuran adam olmuştur. Titrek dudakların İÇİN İÇİN AĞIDINI duyumsayabilmiştir. Tonunu, şiddetini az ya da çok bulursunuz ama Türkiye şartlarında haksızlıklar karşısında suskunluk olunca o bile önemli ve değerli oluyor.
  3. Sayın Koncuk, kimsenin GIK diyemediği zamanlarda ortaya  çıkıp masumun ve mağdurun GARDAŞLIĞINI yapmıştır,   her zaman da  bu GARDAŞLIK hukukunu gözeterek davranmıştır.
  4. Sayın Koncuk, siyaseti genel başkanlığı döneminde iç işlerine asla karıştırmamıştır. Siyasete göre değil,  eğitim camiasının sesine göre konumlanmış; camianın  sesi, sözü, soluğu  olabilmiştir. Ve sendikasına,  bu konumlanış  doğrultusunda  olan sendikal eylemleriyle, sözleriyle   bir değer kazandırmıştır.
  5. Sayın Koncuk, siyasi hesaplar yapmadığının bir kanıtı olarak  doğru bildiği yolda   yanlış gördüğü  ‘Evet’e karşı  ‘Hayır’ diyebilme cesaretini  gösterebilen kişilikte  birisi olmuştur. İradesine, siyasetin ipotek koyamadığının ve hüküm veremediğinin bir başka delilidir bu.
  6. Sayın Koncuk,  sarı sendikacılığın, siyasetin dümen suyundan gitmek ile ancak mecliste bir sandalye ile taçlanabileceğini, daha ötesi olmadığını; hakiki sendikacılığın ise haksızlıklar karşısında bilinçle örgütlenmiş birlikteliğin kurulması ile taçlanabileceğini görüp bu anlayışın sendikal alanlarda hakim ve egemen kılınması için mücadele vermiştir. Onun için şov ya da oyun amaçlı değil,  bilinçle ve  hakikaten ayağa kalkmıştır tüm ‘RET’lerinde.
  7. Sayın Koncuk, yeri gelmiş,  kimsenin umursamadığı bir zamanda  soru hırsızlarının peşine takılarak mücadele etmiştir.
  8. Sayın Koncuk, yeri gelmiş,  çocuklarımızı  bocalatan, öğretmenlerimizi mağdur eden  ve eğitim sistemini çıkmaz  bir darboğazın içine alan  4+4+4’ün önünde set olmuştur.
  9. Sayın Koncuk, yeri gelmiş,  atanamayan öğretmenlerin feryadı olmuş.
  10. Sayın Koncuk, yeri gelmiş, çocuğuna-eşine kavuşamayan  sözleşmeli öğretmenlerin acı ağıdı.
  11. Sayın Koncuk, yeri gelmiş,  tasfiyeye maruz kalmış  okul müdürlerine kol  kanat germiştir.
  12. Sayın Koncuk, yeri gelmiş, öğretmenlerin mali durumunun, itibarının ve  her tür  güvenliğinin koruyucusu  kollayıcısı ve  iyileştirilmesi yolunda  cesaretli  bir  girişimci.
  13. Sayın Koncuk, çaresizlere çare olmak için her daim  uygun yolları aramış durmuştur. Eğitim camiası adına bu girişimlerin, bu yolların  tonunu ve şiddetini yeterli ya da yetersiz bulursunuz ama Türkiye şartlarında  bunlar  yukarıda da dediğim üzere çok kıymetli ve önemlidir. Sendikacılığın,  bedel ödeme pahasına  siyasete nasıl bulaştırılmayacağının örneği olmuş ve  örnek sendikacılığın  bir yolunu  açmıştır.

Tüm bu nedenlerden ötürüdür ki şaşırdık.

Tüm bu nedenlerden ötürüdür ki  sendikal alanlarda Sayın Koncuk’un eksikliği hissedilecek bence.

Çünkü hem ayak hem ses hem söz izi olan birisi. Örnek yani...

Hele hele o izi sürmezse gelen,  işte  o zaman Sayın Koncuk’un eksikliği daha çok hissedilecek diye tahmin ediyorum. Sayın Koncuk’un ne demek olduğu da daha iyi anlaşılacak...

Teşkilatı, üyeleri ve eğitim camiası Sayın Koncuk’u istiyordu. Ama siyaset istemiyordu, bunu biliyoruz.

Sayın Koncuk’un aday olmamasında siyasetin bir etkisi varsa, bunu düşünmek bile istemiyoruz,  bu durum bir sendikanın iç işlerine müdahaledir.

Zaman, her şeyi ortaya koyacak.

Tabi,  Türk Eğitim Sen ve eğitim camiası  açısından bu işler nasıl yorumlanacak, nasıl anlaşılacak, onu bilemiyorum. Bunu da zaman ortaya koyacak. Takdir sizlerin.

Sendikal alanın ‘Gardaş’ı  Sayın Koncuk’a,  sendikal alandaki hizmetlerinden ötürü teşekkür ediyoruz, bundan sonraki yaşamında mutluluklar diliyoruz...

Saygılar...

Yusuf  SEVİNGEN

HABERE YORUM KAT

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.