SİLAHSIZ TERÖRİSTLER DEVLET MEMURLUKLARINDAN ATILMALIDIR

SİLAHSIZ TERÖRİSTLER DEVLET MEMURLUKLARINDAN ATILMALIDIR
Bölücü ve ayrılıkçı PKK terörü dağlarda silahlı teröristler, kentlerde ise silahsız teröristler eliyle yürütülmektedir.

 PKK terörü, TRT Kurdi kanalı kurulsun diye değil Suriye, Irak, İran ve Türkiye'yi de parçalayacak bir Büyük Kürdistan kurmak hedefiyle başlamıştır ve aynı nihai hedef doğrultusunda devam etmektedir.
PKK'nın silahlı terör saldırılarının başladığı 1983 yılından beri toplam yaklaşık 25.000 silahlı terörist öldürülmüştür. Buna karşılık asker, polis ve koruculardan oluşan güvenlik güçlerimizin verdiği şehit sayısı 5 bin civarındadır ayrıca 150 kadar öğretmen de şehit edilmiştir.
PKK'nın aktif silahlı terörist sayısı ise ortalama 5.000 civarında seyretmektedir. AKP'nin hükümet olmasından önceki ikibinli yılların başında aktif terörist sayısı 1.000'in altına indirilmiştir.
Kürtlerin ayrılıkçı kanadının öldürülen silahlı teröristler yerine yeni teröristleri dağa göndermeleri nedeniyle aktif silahlı terörist sayısı hep 5.000 civarındaki aynı ortalamada seyretmektedir.
Demokratik açılım adı altında yapılan işlemler bu kaynağı kurutmak bir yana tam tersine terör örgütünü güçlendiren bir iklim yaratmıştır. Zaten amaç demokratik standartları yükselterek bir arada yaşamak değil demokrasi bahane edilerek nihai hedef olan Büyük Kürdistan'a ulaşmaktır.
Strateji Büyük Kürdistan'a ulaşmaktır. Bu nihai hedefe giden yolda zaman zaman ülke gündemine göre değişik taktik adımlar atmaktadırlar. Türk milletinin bu çıplak gerçeği çok iyi görerek ona göre davranması hayati önem taşımaktadır.
1806 yılındaki Kürdistan hedefli ilk Kürt isyanından bu yana Türk devleti ne zaman bir sarsıntıya girse bu isyanlar tekrarlamıştır. 210 yıldan beri bu kadar çok isyan eden bir topluluğun genelinin demokratik standartlar içinde bir arada yaşamak istediğini sanmak büyük bir ahmaklıktır.
(Tarih boyunca Kürt İsyanları:https://www.facebook.com/ATASENDIKA/photos/pb.159063057476053.-2207520000.1440180945./856593947722957/?type=3&theater)
Dolayısıyla sözde demokratik haklar verilerek bu meselenin çözülemeyeceği gün gibi ortada duran buz gibi bir gerçektir.
Büyük Kürdistan hedefine yürüyen ayrılıkçı Kürt hareketinin silahsız teröristleri çeşitli medya organlarında kaptıkları köşelerden açtıkları sözel yaylım ateşiyle büyük Türk milletinden gerçekleri gizlemekte ve stratejik nihai hedeflerine giden yoldaki günübirlik taktikleri Türk milletine yutturmaya çalışmaktadırlar.
Silahsız teröristler bir yandan da Anayasal eşitlik hakkını sömürerek Türk devletinin pek çok birimine de sızmış durumdadır. Hepimizin vergileriyle oluşan devlet bütçesinden maaş alarak kamu kurumları içinde sözde devlet memuru gerçekte ise PKK'nın propagandacıları olarak çalışmaktadırlar.
Hiçbir devlet kendini çökertmek, vatanı parçalamak, milletinin birliğini bozmak için çalışan hainleri beslemez.
Anayasa'ya, Türk Ceza Kanunu'na, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na aykırı faaliyet gösteren bu hainlerin görmezden gelinmesine artık bir son verilmelidir.
Silahsız teröristler devlet memurluklarından atılarak yargılanmalı ve ihanetlerinin derecesine göre mutlaka cezalandırılmalıdır. Bu hainlerin işgal ve tecavüz ettikleri devlet kadroları bunlardan temizlenince iş bekleyen nice vatan evlatları da ekmek parasına kavuşmuş olur.
Bunu yapacak olan ise devleti sevk ve idare eden hükümetlerdir. Bu noktada da Atatürk'ün şu öğüdünü anımsatmakta yarar vardır:
"Muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an geri kalmasın!"

ATASEN
Ata Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası

HABERE YORUM KAT

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.