Siyasete Bulaşmamış Tek Sendika

Siyasete Bulaşmamış Tek Sendika
Siyasilerin değil Tüm Eğitimcilerin Sendikası,AES.Türkiye’de günümüzde bir sendikanın siyasiler ile birlikte anılmaması garipsenir oldu ama olması gereken de siyasilerin değil bulunduğu hizmet kolu çalışanlarının sendikası olmasıdır.Anadolu Eğitim Sendikası hiçbir siyasi partiye mensup olmamasının yanı sıra sadece eğitimcilerin sendikası olma özelliği ile dikkat çekiyor.Peki Anadolu Eğitim Sendikası nasıl kuruldu?

  

   Anadolu eğitim Sendikasının kurulması ve amacı ve en önemli özelliği

Keşke birileri kursa diye bekleyiş “acaba biz kurabilir miyiz” e dönüştü. Siyasal bağı hatta sendikal bir geçmişi olmayan gerçek öğretmenlere, BİR MESLEK ODASINA ihtiyaç duyan kaç kişiyiz diye dertlendik. 3000 den fazla öğretmene anket uyguladık. Neredeyse tamamı KURALIM demişti. 87 kişi kurucu üye olmak için isim yazdırdı, evrakını yetiştiren 11 kişi ile kurduk…

Neredeyse vazgeçtiğimiz andı. Yerimiz yoktu, paramız yoktu, umudumuzdan gayrı hiçbir şey yoktu…

Tüzüğü çalışırken YARIN temsil yetkisi alıp, ERTESİ GÜN toplu sözleşme ve pazarlık masasına oturacak denli ciddiydik. Üye formları çalıştığımız okulun postasına gelirken, evden taşıdığımız çay bardaklarını küçük tüpün yanına dizerken, bitpazarından aldığımız makam (?) masasında ilk basın açıklamasını çalışırken… mutluyduk.

Kirayı aramızda denklediğimiz günler, telefonun yalnızca arandığı aramaya kapalı olduğu günler, bakanlıktan, meclisten arandığımızda hem sekreter hem genel başkan olup kendime telefon bağladığım günler… oldu.

11 kurucunun en tıfılı, en küçüğü, kardeşleriydim. Abla dediğim, abi dediğim öğretmenlerim bana BAŞKANIM demekle yücelttiler, ağır bir ödev verdikleri kadar. En ufak raporu, en küçük kararı hazırlarken kıyasıya tartışır, ölesiye titizlenirdik. KİMİN UMURUNDA Kİ dediğimiz TEK BİR AN olmadı.

Biz görüş yazmadığımız zaman TBMM Milli eğitim Komisyonu üyeleri aradığında, bakanlıkta kapılarda karşılanıp uğurlandığımızda, sendikalar bize katılın KOLTUK verelim dediğinde, görüş ve taleplerimizi çalıp çırptığında, açılamaz denilen emsal davaları kazandığımızda, sizi büyütelim, maddi destek verelim teklifleri gelmeye başladığında, satın alınamaz olduğumuzu yüzlere çarpınca iftiralar başladığında anladık ki: BİZ ÇOK’UZ!

Açılacak davaların harcına yetişmeyen aidatlar yüzünden öncelik belirlediğimiz, kura çektiğimiz, iç çekerek vaz geçtiğimiz, kredi çektiğimiz, sünnet altını bozduğumuz günler gördük...

Randevu taleplerini öğle yemeğine denk düşürmediğimiz, misafiri doyurup “ben yedim” dediğimiz, komşu bürodan faks çektiğimiz de oldu…

Canlı yayınlara teneffüste bağlandığımız, yazılı okurken yönetmelik taradığımız, üye mi değil mi diye bakmadan dilekçe yazdığımız günler, geceler…

Eğitim sen kurdurdu dediler, hükümet destekli dediler, Yazıcıoğlu’nun sendikası dediler, Cemaat besliyor dediler, CHP nin sendikası dediler, SOROS çu dediler (o ara sularımız kesikti borçtan), bir duydum ki Perinçek’in gayri meşru kızıymışım meğer?!!! A. Gündoğdu’nun kulakları çınlasın, babacığıma RAHMET olsun. Gülünesi, ağlanası haller…

Kaç kişisiniz ki dendiğinde BİR TEK BEN VARIM diyen 168 kişiydik 1. Yıl dönümümüzde.

Aynı sendikadan kopmamış, aynı partiye oy vermemiş, aynı memlekette doğmamıştık. ÖĞ RET MEN DİK!

Arkanızdayım diyerek yanımıza gelmeyenleri de dost bildik. Bir musibete uğrayınca sendikalı olan, sendikasını sorgulayan, AES i fark eden niceleriyle buluştuk. İşi hallolunca nöbet günü değişsin diye, müdürüne şirin görüsün diye gidenlerimiz de oldu elbet. Helalleştik…

AES ten istifa ediyorum çünkü, yanlış yaptı diyen TEK ÜYEMİZ OLMADI ne mutlu… İstifadan sonra üyeliğini yenilemek isteyenlerden kabul ettiğimiz de…

AES üyesi bir sayı değil, ayda on lira değil, hiçbir zaman olmadı…

Her temsil döneminde e-devletinden sual olunmaz şekilde buharlaşan yüzlerce üye, haziran sonu ekrana düştü yeniden. 1000 li sayıları geçmenin psikolojik sınavına vurdular bizi, korktular. Çoktan geçmiştik, gülümsedik…

Örgütlülüğe ihtiyaç duyan öğretmen örgüt seçer ÜYE OLUR, ÜYE YAPILMAZ dedik. Bir tek kişiyi bile ÜYE YAPMADAN 8 yıl!

***

9. Yıla giriyorken yol arkadaşlarım, 81 ilin her köşesinde çiçeklerim, fidanlarım, geleceğimize dair umudum…

Liderin ekipten daha çok sevildiğini, beşere dair güzelliklerin de rezilliklerin de kurumun önüne geçtiğini bilirim. Bir hayalim vardı, üyesi olmakla etiketlenmeyeceğim, her koşulda ve her dönemde YALNIZCA hakkımı arayacak bir meslek örgütüne üye olmak. Bu hayali paylaşan nice “isimsiz” arkadaşımla hayalimiz gerçeğe döndü şükürler olsun. Benle başlayıp benle bitecek bir düş değil AES. Yarın bu emanet görevi teslim ettiğimde, üyesi, takipçisi olacağım. Sizin gibi…

Başkanları değil ilkeleri, imzaları değil emeği, başarıları değil çabayı takdir etmeyi ders edindik. Kişiler araç, başkanlar sözcü, esas olan ahlak ve ilkelerimizdir.

8 yıl önce, AES kuruluş evrakları çantamda evime döndüğüm akşam bir helallik aldığım eşimin, o vakit 4 yaşında olan kızımın, üniversiteli olduğuna inanamadığım 10 yaşında dondurduğum oğlumun beni özlediği her an için buruk, AES e adadığım zamanlar için müsterihim. Birisi yapsın dedik, yapmak gerekti…

Bu gün yanımızda olan, yarın yanımızda olacak niceleri için müteşekkirim. Bu akşamın özel ve içtenlikli teşekkürü İLK GÜNKÜ YOL ARKADAŞLARIMA…

Onlar olmasaydı, bağımsız sesimiz olmayacaktı…

Emekli oldukları halde AES ‘den kopmayanlar, türlü tekliflere burun kıvıranlar, çocuğunun nafakasını sendikaya bağışlayanlar, gecelerini gündüze katanlar onlar… Tek bir fire yok! Hala ekibiz, hala amatör ve 17 Ocak 2005 İlkeleriyle yan yana…

AES KURUCU ÜYELERİ

Cansel Güven

Muzaffer Özhan

Yavuz Demirpek

Müberra Serdaroğlu

Rahmetli Feridun Katipoğlu

Mehmet Kütükçü

Yeşim Tabak

Aynur Cücü

Oğuz Kaynak

Muzaffer İşler

Muzaffer Erdim

11 kurucu üye içinde üç Muzaffer oluşu da işaret gibi. Muzaffer olacağımıza dair ve İnşallah…

17 Ocak’ın 9. Yıl dönümünde ebediyete uğurladığımız Deneme Lisesi’nin efsanevi öğretmeni Feridun Katipoğlu’nu Rahmet le anıyor, ilk günden bu güne tüm yol arkadaşlarıma sonsuz teşekkür ediyorum. Ellerimizde büyüyen bu tertemiz oluşum artık bizim değil. Bu erdemli duruşu, bu güvenli limanı, bu özgür platformu Türkiye’nin öğretmenlerine armağan ve emanet ediyoruz.

Umudumuzdu, umudunuz oldu…

Nice yıllara…



Cansel GÜVEN

Anadolu Eğitim Sendikası

1 nolu üyesi

 

HABERE YORUM KAT

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.