Türkiye’nin Eğitimle Sınavı

Türkiye’nin Eğitimle Sınavı
AKTİF EĞİTİM-SEN'den yapılan açıklama:

 Türkiye’deki ve yurtdışındaki eğitim politikalarının tartışıldığı Türkiye’nin Eğitimle Sınavı konulu 31. Abant Toplantısı 22-23 Şubat 2014 tarihlerinde gerçekleştirildi. Genel Başkanımız Sayın Osman Bahçe’nin başkan yardımcılarımız Abdulkadir İşler, Osman Öztürk ve Seyit Mehmet Tezcan’ın katkı ve katılımıyla gerçekleştirilen toplantılarda kademeler arası geçişte başarının ölçümü, eğitimde yönelimler ve kalite ile genel değerlendirmenin yapıldığı toplantıda uluslararası tecrübeler paylaşıldı. 

Genel Başkanımız Sayın Osman Bahçe eğitim sistemimizin içinde bulunduğu durum ve çözüm önerileri ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Sayın Osman Bahçe, dershanelerin devlet kurumlarına rakip değil refik olarak düşünülmesi gerektiğine dikkat çekti. Rakip olarak düşünüldüğünde birinin diğerini yok etmesi gibi anlamsız bir mücadelenin kamuoyuna yansıdığını söyleyen Bahçe, “Tamamlayıcı unsur, eksikleri tamamlayan dost olarak algılanabilir. Okulun eksiğini tamamlama misyonu vardır öğrenci için. Dershanelerin yöntem ve destek sunma misyonu var. Tercih ve rehberlikte öğrenciye aktarma misyonu var. Fırsat eşitliğinin velinin ve öğrencinin elinden alınması halinde insan hakları ihlali olacaktır.” dedi.

Genel Başkanımız Sayın Bahçe, 2011’de Milli Eğitim Bakanlığı’nın, personeline yönelik yaptığı anket sonuçlarını açıkladı. Fatih Projesi’yle ilgili yapılan ankette eğitimcilerin yüzde 81’inin tablet uygulamasını istemediğini belirten Bahçe, “Öğrencilerin de ‘teneffüse çıkarsam çalınır’ endişesiyle yüzde 54’ü tablet almak istemiyor.” dedi.

    Bahçe, 4+4+4 eğitim sisteminin bir gece yarısı alınan kararla uygulamaya konduğunu ve ciddi yaralar oluşturduğunu da belirterek, dershanelerin kapatılması gibi köklü uygulamaların ortak akıl ile alınması gerektiğini vurguladı: “Siyasi iradenin bu kurumları niye kapattığı konusunda kamuoyu hâlâ tatmin olmamıştır. Soruya göre yapılan her açıklama halkın kafasını daha da karıştırmıştır. Eğitim tüm milleti ilgilendiren bir husus olduğu için düzenlemeler şeffaf ortamda yapılmalıdır. Çoğulcu bir katılımla demokratik sonuçlar alınmalıdır. Velisinden öğrencisine tüm katılımcılar etkin olmadığı sürece eğitim adına alınan kararlar ölü karar olarak doğacaktır. Bu nedenle bu kararlar alınırken karar vericilerin bilimsel veriler ışığında eğitim sorunlarını çözmek istediğine dair isteklerini ortaya koymaları gerekir.” Öğretmen unsurunun sorunları çözülmedikçe, eğitimdeki sorunların da çözülemeyeceğini dile getiren Bahçe, “Öğretmen yeterlilikleri düşünüldüğünde sadece MEB değil, üniversitelerdeki hocaların yeterliliği de düşünülmeli. Milli Eğitim’in çıktıları, üniversitelerin girdileridir. Aynı zamanda üniversitelerin çıktıları da Milli Eğitim’in girdileridir. Öğretmen yeterliliklerinde üniversiteler de önemli rol oynuyor. Bu yüzden eğitimde güçler birliğini savunuyoruz.” diye konuştu.

Öğretmen yetiştirmede ve hizmetiçi eğitimde stratejilerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine de temas eden Bahçe, şöyle devam etti: “Öğretmen adayları şehirde eğitime alışkın olup kırsala geçtiğinde en az 6 ay şok yaşıyor. Bu nedenle adayların eğitimin gerçek koşullarına göre yetiştirilmesi gerekiyor. Üniversitelerin desteği olmadığı sürece de meslek içi eğitimde gelişmenin gösterilemeyeceğini düşünüyorum.”

AKTİF EĞİTİM-SEN

HABERE YORUM KAT

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.