Fahri Milli Eğitim Bakanı Nagehan Alçı

Öğretmenler diyor ki:

‘‘Ders konuları bitti. Yorulduk...’’

Öğrenciler diyor ki:

‘‘Sınavları olduk. Konuları bitirdik. Yorulduk...’’

Veliler diyor ki:

‘‘Çocuklar tablet, bilgisayar, telefon başında durmaktan dumura uğradı. Biraz dinlemeliler. En azından kendilerine gelmeleri için...’’

Ziya Selçuk diyor ki:

‘‘Eğitimde telafi programımız; ekrandan uzaklaşacağımız, sosyal duygusal alanda iyileşeceğimiz ve fiziksel olarak aktif olacağımız, katılımınızın ihtiyacınıza ve isteğinize bağlı olacağı ve eğlenerek öğreneceğiniz bir program.’’

Nagehan Alçı diyor ki:

‘‘Size kesin bir bilgi vereyim: Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk toplantıda ilkokulları tam zamanlı açmayı teklif edecek.Yalvarıyorum Sayın Selçuk'un bu önerisini kabul edin. Artık çocukları evde tutma ısrarınızdan vazgeçin.’’

Milli Eğitim Bakanı, eğitim paydaşı...

Anlıyoruz.

Öğretmenler, eğitim paydaşı...

Anlıyoruz.

Veliler, eğitim paydaşı...

Anlıyoruz.

Nagehan Alçı, eğitim paydaşları arasında en zayıf halka olan öğretmenleri gözüne kestirip onları bir güzel paylayan gazeteci...

Sonuç olarak Nagehan Alçı’nın yalvarması ile okullar yüz yüze eğitime geçiyor.

Sonuç olarak Nagehan Alçı’nın dediği oluyor.

Eğitim paydaşlarının sözleri havada kalıyor.

Nagehan Alçı’nın sözü yere düşürülmüyor.

Günün sonunda Ziya Bey’e soralım:

Ziya Bey, telafi eğitimi nereye sıkıştıracaksınız bu durumda?

Hem telafi eğitimi hem akademik eğitimi...

İkisi bir arada mı?

Çocuklar hangi birine yetişsin şu sıcak yaz günlerinde...

İsteğe bağlı, diyeceksiniz şimdi.

Ben de bunun üzerine kafam allak bullak olduğu için bir çift söz edemeyeceğim.

Lakin filhakika ne yapmaya çalışıyorsunuz?

Amacınız nedir?

Aşı olmayan öğretmenleri falan hiç hesaba katmıyorum.

Gariplerim ağızlarını açamıyor dahi.

Okula gelmeyeceğini bildiğiniz öğrenciler size gülüyor artık.

Sınavlara girecek ve ertesinde okula gidecek öğrenciler de...

Bilesiniz.

Ziya Bey, okulların şu an açılması o kadar gereksiz ki...

Açılınca öğretmenler için kelimeler kifayetsiz...

Hele hele şu sıcak günlerde okula kaç öğrenci gelecek?

Yaz aylarında herkesin bir güzel pestili çıksın mı istiyorsunuz?

Ya da öğretmenleri bir güzel yorup terlerini çıkararak Nagehan Alçı da öğretmenlerin yatmadığını görsün mü istiyorsunuz?

O zaman eğitim paydaşlarına çağrımdır.

Arkadaşlar, sorunlarınızı Nagehan Alçı’ya yazın.

İlk atamalar...

İl içi ve il dışı atamaları...

Yönetici atamaları...

vs...

Nagehan Alçı’ya çağrımdır.

Nagehan Hanım, sendika kurun.

Üye olalım.

Tek başınıza en büyük sendikalardan daha etkilisiniz bence.

Ya da böyle fahri fahri devam edin eğitimle ilgili gündem oluşturmaya.

Lakin hep çocuklarınıza bakarak değil biraz da bize bakarak, biz öğretmenlere, gündem oluşturun.

Gariban bir öğretmen olarak benim teklifim ise şudur:

Nagehan Alçı’nın isteğini okulları yüz yüze açarak yerine getirdiniz, bunu Ziya Bey’in telafi eğitimi ile harmanlayıp uyarlayarak okula gelen çocuklara yalnızca beden, resim, müzik gibi sanatsal ve sportif dersleri verin. Hiç değilse bu branştaki öğretmenlerimiz, bu des yılı ortaokullarda ve liselerde yüz yüze ders yapmış olur. Açık havada olsun hepsi de... Diğer dersleri ise uzaktan vermeye devam ediniz. Naçizane...

Saygılarımla...

Yusuf SEVİNGEN