Malum, Yönetici Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği isim değiştirerek, birçok değişiklikle karşımıza çıkmıştı. Taslağı, herkesi çok şaşırtmıştı. MEB, taslak ile nabız yoklamış, bu taslağın ufak tefek değişikliklerle resmi hüviyet kazanması yolunda, eğitim öğretim ortamının ve şartlarının müsait ve elverişli olduğuna kanaat getirilmişti. Muhalif sendikaların, saha eylemlerinde bu taslak metne karşı duruşları da pek etkili olmamış, etkisizliği muhalif sendikalarca görülen sahasal eylemlerin, birkaç tık ilerisi olan 1 günlüğüne üretimden el etek çekme yani iş bırakma eylemliliği, YİNE muhalif sendikaların Genel Merkezleri tarafından alınan kararlar doğrultusunda, YİNE muhalif sendika üyesi eğitim emkeçilerinin katılımıyla Türkiye genelinde ifa edilmiştir. Ama tüm bu haykırışlar, seslenişler etkisiz ve çapsız birer başkaldırı şeklinde görülerek, muamele görmüştür. Ve bürokrasi, sendikaların her iş bırakma, her eylemliliği karşısında başkaldırı yaftası yapıştırıp, ona göre pozisyonunu almıştır. Eylemlilikleri, anlamlandırma yolunu tercih etmeyen bürokrasi her katmanında, keyfiyeti ve işgüzarlığı kendine şiar edinmiştir. Vizyonu 2023 olan kişi/kişilerin, misyonlarını hiç değiştirmeden hareket edişleri karşısında ise vizyonun misyon sarmalında adeta hapsedildiğini müşahede etmiş bulunduk.
Kimileri için ise bu taslak, yürürlüğe girdiği an hayalleri için biçilmiş kaftan hüviyetine bürünecekti. Nitekim, yürütülmeye başlatıldığı an, bu yönetmeliği tutanlar (desteklemek anlamında kullanılmıştır) parmağını yalamışlardır. Bunu, kıyımlardan sonra Sayın Nabi AVCI , bu konuya dair kendisine yöneltilen sözlü-yazılı soru önergelerine cevap verirken, meclis kürsüsünden açık bir şekilde beyan etmişti. Dileyen Sayın AVCI’nın bu beyanını, google - youtube video arama motorlarından, yani makrodan mikroya doğru internetin tüm nimetlerinden tarayabilir. Taradığında, görecektir ki, duyacaktır ki, bu yönetmelik nicel olarak baskın malum sendikal gücün, nasıl maşası halini almıştır. Neden mi böyle diyorum? Zira, Sayın AVCI’nın da dediği üzere yeni okul yöneticilerinin, neredeyse yüzde 90’a yaklaşan bir oranda, malum sendikanın mensubu kişilerden seçilmiş olmasından dolayı söz konusu yönetmeliğin ‘’MAŞA’’ olmasına izin verildiğini gördük de ondan. Bu bağlamda, anılan yönetmeliğin ‘’MAŞA’’; bu ‘’MAŞA’’yı tutup haksız, hukuksuz bir biçimde okul yöneticilerini görevden alan, onlara görev vermeyen kişilerinin ise ‘’TETİKÇİ’’ olarak nam saldığını da unutmuş değiliz. Ne demişler? RÜZGAR EKEN, FIRTINA BİÇER...
O dönemleri çok iyi hatırlıyoruz, bu malum sendikanın Genel Başkanı Ahmet GÜNDOĞDU Bey, şu an kendisi AK Parti Ankara Milletvekilidir, tüm muhalif sendikalara karşı göğsünü gere gere, ANILAN YÖNETMELİĞE KARŞI MUHALEFETE GÖĞSÜNÜ SİPER EDERCESİNE, eylemliliğin esamesinin olmadığı kendi alanlarında, ‘’BİZE BİR MİSYON VERİLDİ...’’ demiştir. Ahmet Bey, misyon verildi derken, pastanın yüzde 90’lık diliminde yer alan kendi mensuplarına sesleniyordu. Onlara, misyonunuzun gereğini yapınız mesajını veriyordu. Okullar, yeni yöneticileri ile birlikte bu misyon perspektifinde iş/işlem yapıyordu. Bu bağlamda, MİSYONLARI NEDİR? DİYE SORUYORSUNUZ SANIRIM.
MİSYON: ÜYE YAPMAK...
VİZYON: ÜYE SAYISINI 300 BİNİN ÜZERİNE ÇIKARMAK, HATTA 500 BİNE ULAŞTIRMAK...
Ahmet Bey’in dediği üzere, dava şuuru ile hareket eden misyonuna-vizyonuna bağlı ‘’misyoner’’ Okul Müdürü kişiler, artık yerlerini almışlardı. Okulların misyon ve vizyonuna yeni bir soluk getirilmişti. Bu soluk, okulları gırtlakladı. Okulların rahat nefes alıp vermesinin önünde engel kesildi. Okulların huzurunu kaçırdı. VE SENDİKAL LÜGATTA YENİ BİR TERİM YERİNİ ALMIŞ OLDU, O DA ‘’MİSYONER MÜDÜRLÜK’’TÜ...
MİSYONER MÜDÜRLÜK NORMLARI KENTTEN KÖYE DOĞRU AZALMA EĞİLİMİNDEYDİ,
MİSYONER MÜDÜRLÜK NORMU DİĞER MÜDÜR BAŞYARDIMCILIĞI VE YARDIMCILIĞI NORMLARI İLE SIKI İLİŞKİ İÇERİSİNDE İDİ,
MİSYONER MÜDÜRLÜK NORMLARI, AHMET BEY’İN DEDİĞİ MİSYON İLE BAĞDAŞANLARA SONUNA KADAR AÇIKTI ELBETTE VE MİSYONER MÜDÜRÜN BAŞARISININ EN BAŞ KRİTERİ, KAÇ ÖĞRENCİYİ FEN LİSESİ’NE GÖNDERDİĞİ DEĞİL, KAÇ ÖĞRETMENİ SARI RENKLİ BİR SENDİKA ÜYESİ YAPTIĞI İDİ? (BU SENEKİ SAYIMLARDA, EĞİTİM ÖĞRETİM HİZMETLERİ KOLUNDA FAALİYET GÖSTEREN SENDİKALAR ARASINDA, EYLEMSİZLİK HALLERİNE KARŞIN HALA ÜYE SAYISINI ARTIRARAK 300 BİNİN ÜSTÜNE ÇIKIP, GENEL YETKİLİ SENDİKA OLMAYA DEVAM EDEN MALUM SEN’İN, MİSYONER MÜDÜRLÜK KADROLARININ, PAMUK İPLİĞİNE BAĞLI KOLTUKLARINI KORUMAK İÇİN KENDİLERİNE BİÇİLEN MİSYONLARI YOLUNDA ÇOK İYİ VE BAŞARILI BİR ŞEKİLDE HİZMET ETTİKLERİ BUNUN BİR DELALETİ DEĞİL DE NEDİR SİZCE?)
Gelinen süreçte, Danıştay’ın vermiş olduğu karar ile ‘’maşa’’ diye haykırılarak karşı durulan yönetmeliğin nimetlerini yediren ‘’tetikçi’’lerin önü kapanmıştır. Yayımlanan son yönetici görevlendirme kılavuzunda, vekaleten müdürlük yapanların müdür yardımcısı belirlemesinin önü açılmış idi, ama gelinen noktada bırakın müdürlüğü vekaleten yürütenlerin müdür yardımcısını belirlemesini, artık asaleten bu görevi yapan müdürler bile müdür yardımcılarını, geçen yılki gibi hiçbir kriter olmadan, açık olan müdür yardımcı normları duyuruya çıkmadan teklif edemeyecek. Danıştay, bunun önüne de hukuki seti çekmiştir. GEÇEN YIL, BU YÖNLÜ ELEŞTİRİLERE RESTİNİ ÇEKEN MEB, DANIŞTAY’IN BU SETİ KARŞISINDA HİZAYA GELMİŞTİR. Ayrıca, müdür kıyımının ‘’TETİKÇİ’’lerinden, en az 6 ay birlikte çalışmadığı halde 4 yılını dolduran müdürleri değerlendirme fırsatına nail olmuş olanları, bundan böyle 6 ay birlikte çalışmadığı müdürleri değerlendirmede devre dışı kalacaklardır. MEB’İN, GEÇEN YIL KRİTİĞİ EDİLEN BU KONULARLA İLGİLİ HİÇBİR ADIM ATMAYIŞI PES DEDİRTMİŞTİ, AMA GÖRÜLMEKTEDİR Kİ, DANIŞTAY BU PESİ, PAS GEÇMEDİ.
Sonuç olarak, gelinen noktada eğitim camiasının beklentileri şunlardır:
1- SÖZ KONUSU YÖNETMELİĞİN KÜLLİYEN YENİLENMESİ, UZUN SOLUKLU OLMASI, YAMALI BOHÇA HALİNİ ALMAMASI,
2- GERİYE DÖNÜK OLARAK, DANIŞTAY DAMGALI KARARLARIN GEREĞİNİN YAPILMASI, MÜDÜRLERİN TEKLİFİ İLE ATANAN MÜDÜR YARDIMCILARININ ESKİ GÖREV YERLERİNE DÖNÜŞÜNÜN SAĞLANMASI,
3- ‘’TETİKÇİ’’LİK YAPANLARIN, EN AZ 6 AY ÇALIŞMADIĞI HALDE DEĞERLENDİRME YAPIP, 4 YILINI DOLDURMUŞ OLAN OKUL MÜDÜRLERİNİ 75 ALTINDA BIRAKARAK GÖREVDEN ALINMASI İŞLEMİNİN İPTALİ VE BU MÜDÜRLERİN ESKİ GÖREV YERLERİNE DÖNÜŞLERİNİN SAĞLANMASI,
4- İLK-YENİDEN YÖNETİCİ GÖREVLENDİRME VE MÜDÜR YARDIMCILIĞI GÖREVLENDİRME SÜREÇLERİNDE YAZILI SINAVIN YENİDEN GETİRİLMESİ,
5- LİYAKAT İLE ATAMALAR YAPILARAK, KADROLARA EHİL VE ADİL KİŞİLERİN ATANMASI, BÖYLELİKLE ATAMA SÜREÇLERİNDE MÜLAKAT ALTYAPISININ OLUŞTURULMASI,
6- BİR KİŞİNİN İKİ DUDAĞI ARASINDA OLMAYACAK ŞEKİLDE YÖNETMELİĞİN DİZAYNI,
7- OKUL YÖNETİCİLERİNİN ESKİ AĞIRLIKLARINA KAVUŞMASI,
BAKALIM, BU BEKLENTİLER HAVADA MI KALACAK?
HAVASINI ALIRSA, DAYATILAN KEYFİYET VE İLTİMAS ODAKLI YA DA YOLLU SÜREÇLER TOZU DUMANA KATACAKTIR YİNE... VE GÖRÜLEN TEHLİKE ŞUDUR Kİ, MEB KIRSALDAKİ OKULLARA YÖNETİCİ BULMAKTA GÜÇLÜK ÇEKECEKTİR... ÖZELLİKLE KIRSALDAKİ OKULLARIN BOŞ YÖNETİCİLİK NORMLARINA GÖREVLENDİRME İÇİN VEKALETEN VE GEÇİCİ YOLLA GÖREVLENDİRME GİBİ SEÇENEKLERİ DEVREYE SOKMAK ZORUNDA KALACAKTIR...
NOT 1: MEB, EGOSU TAVAN YAPAN BU YÖNETMELİĞİ BİR KENARA BIRAKSIN ARTIK, ORTAK AKLIN YOLU İLE YÖNETİCİ GÖREVLENDİRME SÜREÇLERİNDE İŞ TUTSUN... YOKSA, ŞU ŞARTLARDA İŞİ ÇOK ZOR...
NOT 2: MUHTAÇ EDİP, SONRA MUHTAÇ DUYULANI VERİP, EN SONUNDA İSE BU DURUMA KARŞI İSYAN BAYRAĞI AÇANLARA KARŞI HİYERARŞİNİN ÜSTÜNDEN ALTINA DOĞRU UZANAN ‘’NANKÖRSÜNÜZ’’ DİLİ PABUÇ KADAR OLDU VE BU DİL ARTIK GINA GETİRDİ, BAYDI.... (KAZANIM ELDEN ALINDI, İHTİYAÇ OLDU, İHTİYAÇ VERİLDİ, KAZANIM OLDU, BU SÜREÇ KISIR DÖNGÜ OLDU... EN SONUNDA İSE, BİZİM KAZANIMLAR ELDEN ALINIR, HEDEF OLUR, ELDEN ALINDIKÇA DÖNER DÖNER HEDEF OLUR, KAZANIM OLUR GİBİ OLDU... )
Yahya ASLAN
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.