Eğitim Yöneticiliğinde İzlenmesi Gereken Yol

Cumhurbaşkanımız Sn Erdoğan'ın 100 Günlük Eylem Planı'nı açıklarken söyledikleri içerisinde en çok dikkat çekenlerden biri "Eğitim Yöneticiliğinde Profesyönel Sisteme Geçilecek" sözleri idi. Bu konu hakkında çok şey yazıldı, çizildi. Ben de bilgi, duyum ve çıkarımlarıma dayalı bir kaç şey söylemek isterim.

Şöyle ki;

1) "Eğitim Yöneticiliğinde Profesyonel Sisteme Geçilecek" sözünün çarptırılarak "Eğitim yöneticileri, dışarıdan yönetilecek. İşletme, iktisat gibi branşlardan atamalar yapılacak" şeklinde çarpık bir anlayışa sokmaya çalışanlar oldu.

Böyle bir durum söz konusu olamaz. Nitekim Bakan Bey bile kendisi konuşmasında "Bu Bayrak yükselecekse Öğretmenlerin omuzlarında yükselecektir" demişti.

Ayrıca, Bakanlığı bile "eğitimci" birinin yönetmesi ne kadar önem arz ettiği Sn Ziya Selçuk göreve geldiği günden beri oluşan atmosfer ile kendini nasıl hissettirmeye başlamıştır. Eğitimci bir Bakanın, eğitimcilere ve eğitime oldukça fazla önem verdiği ortadayken, Eğitim Yöneticiliği gibi önemli bir görevi başka branşlar marifetiyle yapılmasına müsaade etmeyeceği kanısındayım. Gündemlerinde de böyle bir alternatif olmadığını düşünüyorum. Yalnız Eğitimin Profesyonelleşmesi üzerine de Bakanlık düzeyinde çalışmalar olduğu doğrudur. Bu çalışma sonuçlandığında kamuoyu ile paylaşılacaktır. Tahminim odur ki, bugüne dek uygulanmamış bir yönetim anlayışı hakim kılınacak ve ve eğitim sisteminden makro düzeyde verim alınacağı bir anlayış tesis edilecektir. 

Özetle; Eğitim Yöneticiliğinde Profesyonel Sistem konusundaki İşletme, Kamu Yönetimi, İktisat vb tartışmalara son verilmesi gerekmektedir. Bu tartışmaların sürece zarar verdiği kanaatindeyim.

2) Sürece katkı sunmak adına da bir kaç şey söyleyeceğim.

Öncelikle Eğitim Yöneticiliğinin Profesyonel Sisteme geçmesinden ne anladığımı açıklayacak ve katkı sunmak adına birkaç tavsiye/teklifte bulunacağım. @tcmeb yetkililerin bu konudaki hassasiyeti de önemlidir.