Hatırlanacağı üzere sınavlı atama gibi son derece adil ve tartışmasız bir uygulamayı rafa kaldırarak tamamen sübjektif yöntemlere dayalı müdür görevlendirmesi uygulamasının önce KHK’de düzenlenmiş olması, sonra da yönetmelikle bunun hayata geçirilmiş olmasıyla, aslında karanlık bir tünele girildiği yönünde bakanlık bu sitelerden defalarca uyarılmıştır. Tüm bu uyarılara kulak asmayan Bakanlık ne yazık ki ciddi bir risk almıştır. Nihayet müdür değerlendirmelerinde 75 puanın altında kalan müdürlerin tamamına yakını dava açarak kazanmıştır. Ancak özellikle YD istemli yargı kararları, öğretide ve uygulama bu güne kadar ülkemizde yürütmesini durdurduğu işlemi “doğmamış kabul ederek yok saydığı, işlemi yapılmadan önceki hale döndürdüğü” şeklinde uygulandığı halde davayı kazanan müdürler görevine iade edilmeden ikinci kez değerlendirmeye tabi tutularak aynı akıbete uğratılmıştır. Bunun üzerine ikinci kez dava açan müdürler yine ikinci davalarını da kazanmışlardır.
Bunun üzerine yargı kararlarını uygulamak zorunda hisseden bakanlık Samsun İl milli eğitim müdürlüğüne gerekli icazeti vermiş olmalı ki bir ilk olarak yargı kararları bu defa doğru bir şekilde uygulanarak müdürler görevlerine döndürülmüştür. Samsun Türk Eğitim Sen İl Şube Yönetiminin açıklamasına göre resmen görevine iade edilen ve başlayan müdürlerin olduğu, bir kısmının kararnamelerinin düzenlendiği ve dava kazananların da sırada beklediği ifade edilmektedir. Bu açıklamaya göre toplamda 190 civarında müdürün görevine iade edileceği ifade edilmektedir.
Asıl mesele ise bundan sonra başlamaktadır. Birincisi Samsun ilinin bu uygulamayı Bakanlıktan görüş almadan yapmasının mümkün olmadığına göre artık bu konuda Bakanlığın görüşünü değiştirdiği, yargı kararlarını bu şekilde uygulamaya karar verdiği ve dolayısıyla da tüm ülkede benzer uygulamanın yapılacağı anlamını çıkarmak mümkündür.
Bu durumda ise binlerce müdürün geri döndüğü düşünüldüğünde ise mülakatla atanmış olan müdürlerin durumunun ne olacağı sorusu ciddi bir handikaptır.
Sonuç itibariyle bu işin başından beri bu noktaya gelebileceği herkes tarafından bilinmekte iken ve de bakanlık uyarılmakta iken yanlışta ısrar ederek insanları mağdur etmenin ve kurumlara zarar vermenin ne manası vardı diye sormadan edemiyor insan. Dahası Anayasa’da hukuk devleti ilkesi var oldukça mahkemelerin eninde sonunda hukuka aykırı uygulamaları iptal edeceği bilindiği halde ve nihayet eninde sonunda mahkeme kararlarının uygulanacağı kaçınılmaz olduğu gerçeği bilindiği halde neden aynı yanlışlar tekrar tekrar yapılır diye merak ediyor insanlar.
Sözün özü Samsun örneği kırılma noktası, dönüm noktası ve yeni bir sürecin başlangıcı olacağa benzemektedir. Deyim yerindeyse başlıkta da belirtildiği üzere okul müdürlerinin dava katarı (Treni) Samsun'dan yola çıkmış durumdadır. Tüm ülkeyi dolaşacağa benzeyen bu trenin ne getirip ne götüreceği ise merak konusudur.
Cafer GÜZEL
Memurburda.com/ÖZEL
MEB Personel WhatsApp Kanalına Katıl!
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.