NABİ HOCA YÖNETİCİ ATAMA VEBALİNE ORTAK OLMAMALIDIR

Yönetici atamalarında ısrarla 2 yıldır mülakat istedik . 

Mülakat isterken tek güvencemiz kalbinde Allah korkusu olan yöneticilerimizin , 28 Şubatta inançlı insanlarımıza zulüm eden yöneticilerden farkının olacağını düşündük. 

Mülakat listelerini ve puanlarını görünce yanıldığımızı gördük. 

En basit örneği Kırıkkale ilinde yaşandı. 

Kırıkkale ilinde mülakat komisyonu okullara yönetici seçmek için kurulmamış. 

Sınavdan 87 alan bir okul müdürüne mülakatta 34 vererek kul hakkı nasıl yenir bunun örneğini tüm Türkiye'ye gösterdiler. 

Mülakattan adama 40 verseler ilde bu kişiyi kimse geçemiyor. Ama komisyon çok ince bir hesapla 34 puan verdi ve kendi adamlarına da 100 puan vererek atamaları yaptı.

Kırıkkale ilinde 34 verdikleri okul müdürü , göreve başladığı okulu sbs sınavlarında il genelinde 81. sıradan aldı ve 9. sıraya kadar taşıdı. İşte bu başarı ve iyilikde cezasız kalmadı. 

VESAYETİ DİLİNE DOLAYANLAR VESAYETİN KRALINI YAPIYOR

Ülkemizde tam 10 yıldır ülkeyi vesayetten kurtarıyoruz edebiyatı yapanların yönetici atama mülakatlarında Milli Eğitim üzerindeki vesayetini gördük. 

İl müdürlerinin neredeyse tamamı yönetici mülakatlarında Eğitimbirsen il başkanlarının vesayeti altında atamaları gerçekleştirmeye çalışıyor. 

İl müdürlerimiz ise koltuk uğruna ahretlerini bile tehlikeye atma pahasına bu oyuna ortak oluyor. 

Milli Eğitim Bakanlığı ise sessizliğe bürünmüş durumda

NABİ HOCA BU ZULME RIZA GÖSTERMEMELİDİR

Eğitimbirsen haklı olarak kendi üyelerinin menfaatlerini ön plana alıyor ve diğer sendika üyeleri ve tarafsız adaylara atanma şansı tanımıyor. 

İl müdürleri zaten 2 yıldır vekaleten koltukta oturuyor ve mührü vesayete teslim etmiş durumdalar.

Nabi Hoca bu konuda neden sessiz kalır ? 

Geldiği günden bu tarafa öğretmenlerin gönlünü almaya çalışan, yapmış olduğu açıklamalarla taraflı tarafsız tüm kesimlerin sempatisini kazanmış olan Bakan Bey , yönetici atamalarında başarılı bir sınav veremiyor. 

Milli Eğitim Bakanlığında yönetici atama mülakatları eğitimciler arasına fitne tohumları serpiyor. Eğitimciler arasında kutuplaşmalara yol açıyor. 

Ülke genelinde yönetici atama mülakatlarında kul hakkı yeniyor. Bu zulme seyirci kalan Nabi Hoca'da bu suça ortak oluyor. 

TÜM YÖNETİCİLER EĞİTİMBİRSEN'Lİ OLSA NE TADI OLUR

Yönetici atamalarında, Eğitimbirsen il başkanlarının büyük çoğunluğu gözünü karatmış durumda ve atanacak müdürlerin tamamının kendi üyesi olmasını istiyor. 

Tüm yöneticiler ve hatta tüm öğretmenlerin Eğitimbirsen üyesi olduğunu düşünelim...

Eğer bir sendikacıda çıkıp bu durumu kabullenip ve sendikacılık yapmaktan zevk alacağını söyleyecekse bu işi bugün bırakmalıdır. 

Bu ülkede Fenerbahçe olmadan Galatasaray'ın maçlarının zevki olur mu ?

Sendikalar arasında ki tatlı rekabetler , çekişmeler demokrasinin özümsenmesi ve tabana yayılmasıdır. 

Eğitimbirsen iktidarın gücünü kullanarak il müdürleri üzerinde vesayetini ilan ediyor. Ben izin vermedikçe bu makamlara atamanız yapılmaz bağlamında söylemlerle il müdürlerini yönetiyorlar. Buna karşı çıkan 3-5 tane il müdürünüde bir şekilde hedefe koyuyorlar ve görevden alınmasını istiyorlar. 

Geçen yıl Bolu il müdürü 1 tane Türkeğitimsen üyesini kurucu müdür yaptı diye aylardır bu müdürün görevden alınması için kamuoyu oluşturuluyor. 

Bolu il müdürü Çankaya'da Eğitimbirsen'i kuran adamdır ...

Aslında bunun gibi örnekler çok ama habere bir nokta koyma adına uzatmayalım. 

Sonuç olarak ; Yönetici atama mülakatlarında ülke genelinde kul hakkı yeniyor. Öğretmenler ve yöneticiler arasına nifak tohumları 3-5 sendikacının atamasının yapılması için ekiliyor. Milli Eğitim Bakanı bu durumu sadece seyrediyor ve ses çıkartmıyor. Vesayetten şikayet edenlerin gücü eline geçirdiği zaman neler yapabileceğini tüm ülke gördü. 

Tek üzüntümüz kalbinde Allah korkusu taşıdığını zannettiğimiz ve kul hakkı yiyeceğini düşünmediğimiz bu kişiler hakkında maalesef yanılmışız.