Eğitim
sisteminin en
önemli ve en
zor görevini
sınıflarda
öğretmenler yapar. Bakanlığın bütün birimleri ve bütün
yöneticilerinin yapıp ettikleri,
sınıftaki
öğretmenin
işini
kolaylaştırmak içindir. Bu bakış
açısı ile aslında bütün
yöneticiler, amir olma
özellikleri bir tarafa
kolaylaştırıcı
güç konumundadırlar.
Doğal olarak
eğitimciler,
sistem içerisinde
çeşitli unvan ve konumlarda bulunur, ancak temelde
öğretmenlik vardır.
Ülkemizde,
yöneticileri ile
aynı
eğitim
seviyesinde olan
çalışanlar, en çok
eğitimsistemimiz
içinde vardır. Bu
durum, üzerinde durulmaya
değer bir
ayrıntıdır.
Eğitim
sistemimiz
içindeki
yöneticilerin
yetkin olması, saygın olması,
yüklenen
sorumluluğa
paralel
güçle
donatılmış olması
önemlidir
.
Eğitim
liderinin
gücü
; başta kendi becerisi,
sistemin
verdiği yetki ve sağlanan imkânlarla ilgilidir. Bu üçü bir
araya
geldiği oranda
kurumlar
liderlere
kavuşmuş
olur. Yetkisiz ve imkânsız beceri tutsaktır. Tam da bu nokta da benim iddiam şudur: Bugün
eğitim
lideri dediğim
okul
müdürlerinin, ilçe milli
eğitim
müdürlerinin
gücü
aşınmıştır. Bunun çok
nedenleri
vardır. Ben bir
önceki
yazımda bu konuyu mali
boyutu
,
soruşturma
-denetleme
boyutu
ve toplumun bakışı yönleriyle
değerlendirmeye
çalışarak bir
sistem
eleştirisi
yapmıştım.
Şimdi kısaca tekrar özetleyecek olursam:
Okul
müdürlerinin,
okullarına
maddi kaynak oluşturmada bütün yolları kapatılmış ve yerine bir çözüm getirilmemiştir. Ek
ders
konusunda farklı okul türlerindeki müdürler arasında adaletsizlikler vardır. Alo 147 ve BİMER, yanlış kullanılarak en çok okul müdürlerinin başına iş açılmıştır. Okul müdürleri kolay suçlanır olmuştur. Suçlamalar karşısında, soruşturmalar sonucu haklarında idari teklifler yapılmaktadır. İdari teklif uygulamasının yazılı hiçbir kriteri bulunmamaktadır. İşin ilginç yanı, bizim soruşturma sistemimiz, idari teklifi ceza kabul etmez ve itiraz halinde disiplin kurulunda görüşmez. Disiplin cezası
kaldırıldığı
halde görev yeri değişen veya görevinden alınan onlarca idareci var. Getirilen bütün teklifler idare tarafından uygulanır. Bence asıl ceza, getirilen idari tekliftir. Sistem idareciyi görevden alıyor veya görev yerini değiştiriyor. İtibari zedelenmiş, onuru örselenmiş bir gidişin, mahkeme kararıyla bir de dönüşü oluyor. İlçe milli eğitim müdürlerinin durumu da çok farklı değildir.
Sistem içerisinde bir şekilde hayat bulmuş bir düzenleme, adaletsiz olsa da bazılarımız için avantajlar sağlayabilir. Yapılan işin farklı zorlukları olabilir ve bu zorluklara göre düzenleme yapılması anlamlıdır. Ancak bu farklılıklar açıklanabilir, kabul edilebilir olmalıdır. Objektif düşünebilen eğitimciler, kendilerine avantaj sağlasa bile adalet duygusunu zedeleyen her düzenlemeye karşı durabilmelidir. Bu konu dile getirildiğinde rahatsız olmamalıdır. Adaleti sağlamak için birilerinin mağdur edilmesi, kazanılmış haklarının elinden alınması gerekmez. Böyle durumlarda az alanı yukarı çekerek yukarıda eşitlemek en mantıklı yoldur. Meslekçi arkadaşlarımızın, mağduriyet yaşayan diğer branşlardan arkadaşlarımızın hak arayışlarına, kendilerine zarar verebileceği düşüncesiyle karşı durmalarını anlamsız buluyorum. Birimize yapılan yanlışın herkesçe kınanmadığı, güzel ve doğru olanın herkesçe alkışlanmadığı bu çelişkili eğitim camiasını ne zaman ortak bir paydada birleştirmeyi başaracağız?
Dile getirdiğimiz her problem için; “Neden yazıyorsunuz, sendika olarak hükümete söyleseniz de çözülse.” Deniliyor. Eğitim alanında sendikamızın çözdüğü onlarca problemi hiç kimse unutmasın. Eğitim sistemimizin neresine el atsanız yılların birikmiş dağ gibi problemleriyle karşılaşıyorsunuz. Eğitim kamuoyunda tartışılmayan, kitlelerin ortak talebi haline gelmemiş ve çözüm yolları üretilmeyen hangi problem kendiliğinden çözüldü? Görüşme yapmak, problem çözme yolunun en son aşamasıdır. Yazdığımız her yazıya önyargılarla yorum düşen eğitimci arkadaşlarım için, öğrencileri adına üzülüyorum. Siz neyi çözdünüz beyler? Kimin bir derdini sordunuz? Hangi fedakârlığı yaptınız? Gerçek kimliğinizle gelin bütün konuları günlerce tartışalım, bütün eleştirilerinize verilecek cevabımız fazlasıyla vardır.
Talat YAVUZ-Eğitim Bir Sen İstanbul 4 No'lu Şube Başkanı
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.