
Referansa Dayalı Atamalar
REFERANSA DAYALI ATAMALAR SON BULMALIDIR
Uzunzamandır dikkat ediyorum. Taşra teşkilatındaki idareci ve personellerin sorunları çeşitliplatformlarda, medyada ve web sayfalarında konu edilmekte ve tartışılmaktadır. Konular defalarca dile getirilmekte ve adetabir nakarata dönüşmüştür. Bir konu şayet herdile getirildiği bir kitap baskısı olarak değerlendirmiş olsaydı bu onlarca baskı anlamına gelecektive Şu anda bu yazıda da dile getireceğim konular son baskılarından birini ifade edecekti.
Yaklaşık üç yıldır tekrar edilen, Bakanlık ve kamuoyu ile paylaşan ve tartışılan konuların başında;
1-Herkes için eşit, hak, hukuka uygun ve Adaletli bir Atama ve yerdeğiştirme yönetmeliği,
2-İlçe yöneticilerinin ve şubemüdürlerinin emsallerine göre enaz eşit düzeydeve emekli oldukları vakit kendilerini ve ailelerini rahatbir şekilde geçindirebilecek mali düzenleme,
2-Yıllarca yurdun ücra bir köşesinde ilçemüdürlüğü ve şube müdürlüğü yapıp bir türlü “referans “bulamamış ve yerlerinden başka bir yere atamaları bir türlü yapılmamış taşra yöneticileri için “ROTASYON “meselesi,
Sıraladığım konular yılan hikâyesine dönüşmüş olup artık çalışma ortam ve huzurunu bozduğunu düşünüyorum. Çünkü hak ve hukuka uygun ve Adaletli bir Atama ve yer değiştirme yönetmeliğinin olmaması hem atamada ve hem de Yer değiştirmede adaletsiz ve uygun olamayan “REFERANS ”adı altında etik olamayan ilişkilerin meydana çıkmasına sebebiyet vermektedir. Bu “REFERANS “adı altında gerçekleşen ilişkiler neticesinde kişi ve kurumun POLİTİZE olması gündeme gelmektedir. Atanan kişilerin Kamu hizmetinin sunumunda, ne kadar hakkaniyete riayet etmiş olsalar dahi, en baştan itibaren hakkaniyete ve herkes için eşit olmayan bir muamele ile ve siyasi “REFERANS “marifeti ile atamaları gerçekleşmiş olması, hizmet alan guruplar açısından yine de şaibeli bir uygulama ve hizmet alıcılar açısından haklı olarak önyargı ile değerlendirileceğinden “eğitim” açısından büyük riskler oluşturmaktadır. Bu olumsuzlukların, risklerin, eşitsizliklerin ve haksızlıkların ortadan kalkması için bu uygulamaya bir an önce son verilmeli ve herkes için eşit adaletli ve hakkaniyet ilkelerine uygun bir ATAMA VE YERDEĞİŞTİRME yönetmeliğinin bir an önce hazırlanmalı ve uygulamaya bir an önce konulmalıdır. Şayet hazırlanıp uygulanması düşünülmüyorsa o zaman ikinci bir yol öneririm. Bakanlık Üst düzey yöneticiler gibi Taşra yöneticileri de her iktidar değişikliği ile değişsin ki hizmet alıcılar da hiçbir şeyi yanlış anlamasınlar ve ön yargılı olmasınlar. O zaman bir önceki uygulamada dönen kirli oyunlar ve her iktidar yenilendiğinde saf değiştiren “zatlar” da türememiş Olur. Tabi bu da beraberinde herkesin kendi siyasi düşüncesini ve çizgisini netleştirmesini ve memurların da siyasi partilere üye olmasını gerektirir. Bu da bildiğiniz gibi mümkün görünmemektedir. Uygulamada birçok sıkıntıları içinde barındırmaktadır.
Eğitim camiası ve kurumları için istenen bir durum değil ne bu, ne de bir önceki durum. Her iki durum da beraberinde politize olmayı, çürümeyi ve bozulmayı barındırır. Bir ülke için, eğitimden daha önemli bir iş ve eğitim kurumlarından daha önemli bir kurum olmasa gerek. Eğitimi, sağlıklı ve yeterli olmayan ülkelerin bu açıklarını silahlı kuvvetler ile kapatmak zorunda kaldıklarını görüyoruz. Bir eğitimci olarak tek isteğimiz, eğitimin hiçbir tarafı ve hiçbir uygulaması politize edilmemesi ve eğitimcinin hiçbir kapıyı aşındırmadan kendi yetenek ve kabiliyeti çerçevesinde eşit, adaletli ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde yapılacak düzenleme ile atanması halinde hem eğitimin sağlıklı yürütülmesini ve hem de eğitimcinin onurlu ve kendine özgüveni gelişmiş bir şekilde görev yapmasını sağlayacaktır.
Atanma ve yer değiştirme sorunu gibi bir diğer sorun, taşra yöneticilerinin sahip olduğu “mali Haklardır”. Düne kadar bir kısım mali hakları EK DERS adı altında bir ödenekten ibaretti. Ek ders adı altında ödenmiş olması yıllarca çeşitli kesimler tarafında (haklı olarak)eleştirilmiş ve bu ad altındaki ödeneklerin fiili olarak derse giren öğretmenlere verilen bir ödenek olduğu, GİH sınıfında görev yapan bir taşra yöneticisine verilmemesi gerektiğini söylemişlerdir. Bu durumun düzeltilmesi için defalarca yazılar yazılmış, söylenenler söylenmiş, meclis komisyonları ziyaret edilmiş ve elektronik postalar gönderilmiş ve bunun sonunda bir düzeltmeye gidilerek bu sıkıntı giderilmiştir. Aslında Taşra yöneticilerinin hiçbir sorunu kolay bir şekilde çözülmemiştir. Mali hakları ve rotasyon sorunlarının da kısa zamanda çözüme kavuşacağını düşünmüyorum. Bunun sebebinin ne olduğunu sorarsanız onu da bilmiyorum. Birden çok sebebi olabilir. Defalarca baskısı yapılan ve yazıya dökülen bu sorunlarımızın çözümüne yönelik bakanlığın bir açıklama yapmasını ve çözümüne yönelik bir irade göstermesi gerektiğini düşünüyorum. İlçe yöneticileri, iş yoğunluğu en fazla ve en aktif iş hacmine sahip olmasına rağmen mali haklar bakımından da en geri olan kesimdir. İlçe yöneticilerinin çoğu düzenli rotasyon hakkına sahip iken Milli eğitimin taşra yöneticileri, atandıkları bir ilçede yıllarca kalmak zorunda olduğunu söylesem abartmış olmam. Çünkü bulunduğu yerden başka bir yere atanması için yukarıda bahsettiğim “REFERANS ”marifeti dışında hiçbir şekilde başka yere atanması mümkün değildir. Bu “REFERANS” marifetini sağlayabilen veya o “MARİFETE ”sahip iseniz önünüzde hiçbir engel yoktur. Ne valiliğin uygun görüşü ne de başka bir şey. Artık kişilerin nereye gelebilecekleri veya ne kadar yükselebilecekleri göstereceği referanslara göre değerlendirilmektedir. Başka bir tabirle “Referansını söyle ne olabileceğini söyleyeyim” . Bu bir iddia değil bir gerçektir. Bu gerçeğin değişmesi tüm eğitim çalışanlarının bir isteği ve beklentisidir.
Sorunlarımızın makul ve uygun yol ve yöntemlerle fazla gündem oluşturmadan ve kamuoyunu da fazla meşgul etmeden çözüme kavuşması en büyük dileğimizdir. Biz eğitimciler, para ve mali haklar ile beraber anılmayı istemeyiz. Çünkü eğitimin ve eğitimcinin bu tür konularla beraber anılması eğitimin ve eğitimcinin değerini düşüreceği gibi işi ciddiyetinden uzaklaştıracağını düşünüyoruz. En büyük sorunumuz bakanlığımız bu sorunlarımıza “sağır ”kalmakta ve sorunlar ile ilgili herhangi bir açıklamada bulunmamaktadır. Meslek örgütlerimiz, sendikalarımız ve özellikle derneğimiz mevcuttur. Bunlarla oturup bu konular konuşulabilir, günlerce, aylarca ve hatta yıllarca gündem oluşturmadan bu sorunların adil ve kalıcı çözümlere kavuşturulabilir. Ayrıca yeni Bakanımız Sayın Nabi AVCI iletişim uzmanıdır. Umarım yeni Bakanımız bu sorunlarımıza kulak verir ve sorunlarımızın çözümüne katkıda bulunur. “Adil ve hakkaniyete uygun bir atama ve yer değiştirme yönetmeliği, İlçe yöneticileri içerisinde iş yoğunluğu en fazla ve en aktif iş hacmine sahip olması nedeniyle buna uygun makam tazminatı ve 3600 ek gösterge, adil ve sağlıklı işleyecek bir rotasyon sisteminin oluşması ve bu sistemin kalıcı bir şekilde oturtulması“ en büyük isteğimizdir. Bu Sorunlarımızın çözülmesi merkez ve taşra teşkilatı çalışanlarını rahatlatacağını ve iş ortamına huzur ve güven getireceğine inanıyorum.
Selam ve dua ile…
Cüneyt AKKUŞ
Eğitim Yöneticisi
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.