Şube Müdürlüğü Soru İptalinde Garip Bir Yargı Kararı

Ancak İdare suç işleyerek 30 gün içinde bu yargı kararını uygulamamıştır. Temyiz aşamasında davacı vefat etmiştir. Dava dosyası sınava katılan tüm adayları etkileyecek genel nitelikte olduğundan sınava giren adaylar davaya müdahil olmak için dilekçe vermiştir. 

Daha ilginç olan ise mahkeme müdahil olma taleplerini reddetmiş, gerekçesinde ise “bu davanın sadece dava açan kişiyi ilgilendirdiğini” savunmuştur.

Bu nasıl bir mantıktır. Yargı kendi kararlarını yok etme sürecine girmiştir. Bu karar ile Hem yerel mahkeme hem de Danıştay daha önceki kendi içtihatlarını ve evrensel hukuk kurallarını göz ardı etmiştir. Yargı bu karar ile idarenin arkasını toplama gayreti içinde olduğu görüntüsü vermektedir. Yargı hızla güven ve itibar kaybetmektedir.

Oysa ki;  “DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU E. 2004/745, K. 2004/861, T.21.10.2004 kararında kamu yararını ve üçüncü kişilerin menfaati söz konusu olduğunda davanın düşmeyeceği ve feragat dahi edilemeyeceğini karara bağlamıştır.” Bu yönde verilmiş onlarca karar vardır.

Şimdi Danıştay 2. Dairesi ve Ankara 1. İdare Mahkemesine sormak lazım :  “Gerçekten bu dava sadece vefat eden davacıyı mı ilgilendirmektedir?”