YÖNETİCİ ATAMA YÖNETMELİĞİ DEĞERLENDİRMESİ

YÖNETİCİ ATAMA YÖNETMELİĞİ DEĞERLENDİRMESİ
YÖNETİCİ ATAMA YÖNETMELİĞİ DEĞERLENDİRMESİ

 Ülkemizde uzun yıllardır eğitim ve eğitim yöneticiliği tartışma konusu olduğunda,  “deveye, neden boynun eğri diye sormuşlar; o da nerem doğru ki diye cevap vermiş”  hikayesi anlatılarak eğitimin içinde bulunduğu vahamet özetlenmeye çalışılırdı. Çeşitli sistemler ortaya konup sık sık değiştirilen eğitim yöneticilerinin atanması üzerinde yapılan değişiklikler elbette doğrunun bulunması adına yapılan denemelerdir, bu yüzden hoşgörü ile yaklaşılması gerekir.

 MEB' de sekiz yüz bine yakın öğretmen, on sekiz milyona yakın öğrenci olduğu düşünülürse, bu devasa çalışma sahasının nasıl yönetileceğine dair yapılan çalışmaların önemi daha da artacaktır. Son yıllarını atılım üzerine atılım yaparak değerlendiren bir Türkiye'nin eğitim sahasını boş geçmesi, bu konuda tedbir almaması veya eğitimi eski anlayış üzerine bırakması elbette düşünülemezdi. Bu meyanda farklı usullere yer verilmiştir ancak usul faslını geçerek esas üzerinde durmanın ve sistemin sonuçlarını konuşmaya başlamanın zamanı gelmiştir.

Özellikle eğitime dair alt yapısı, öngörüleri ve prensipleri olan Sayın Yusuf TEKİN'in Müsteşar yapılması ve sahanın sesini yansıtması, işin ehline teslim edilmesi bakımından, eğitim temelli sivil toplum örgütleri ile diyalog kurularak, atamalarda onlarla istişare edilmesi de bu yeni dönemin kodları hakkında bir fikir vermektedir.

Ancak bu atamalar yapılırken kişilerin okullarında veya çalıştıkları pozisyonlarda başarılı olmaları da araştırılmalıdır. Bir okulu yönetmemiş veya yönetememiş bir insanın ilçe müdürlüğünde başarılı olabilmesi mümkün değildir. Bir müdür nitelikli, sorun çözebilen, uygulayıcı ve motive edici olmalıdır. Ezcümle okul müdürleri görevlendirmelerindeki hassasiyet, üst müdürlüklerde aranmazsa eğitimdeki durağanlaşma giderilemez/giderilemeyecektir.

Sayın Müsteşar Yusuf TEKİN İstanbul'da katıldığı bir toplantıda eğitim yöneticilerinin atanmasıyla ilgili olarak yukarıdan aşağıya bir silsile öngördükleri söyleyerek “bizler il müdürlerini; il müdürleri, ilçe müdürlerini; onlar da okul müdürlerini seçecekler” demişti. Bu şekilde hesap verilebilir ve daha iyi denetlenebilen bir sisteme geçmek istediklerini ifade etmişti. Nitekim Milli Eğitim Bakanı da halihazırda fırında bekletilen Yönetici Atama Yönetmeliğinin bu kurguya uygun olarak şekilleneceğini açıklamıştır.
Medyaya başlıklar halinde yansıyan yönetmelik eğitime yeni bir soluk, hareketlilik ve sonuçları itibariyle pozitif katkı yapacağı düşünülebilir.

Eğitim kurumu yöneticiliğinin “kazanılmış hak” olarak görülmesi fevkalade olumlu bir yaklaşım olmuştur. Eğitim, etkinlik, projeler, okulun bakımı, veliler ve çevreyle olması gereken irtibatı düşünüldüğünde, eğitim yöneticiliği hafife alınamayacak kadar önem arz eden ve “kazanılmış hak” olarak görülmeyi fazlasıyla hak eden bir konumdur.  

Marifet iltifada tabidir; iltifatsız marifet zayidir. Yöneticiliğin kazanılmış hak olması idarecilerin motivasyonunu artıracak, bu da okula ve eğitime olumlu olarak yansıyacaktır. 
“Yöneticilik görevinin kişinin kendi isteği dışında sonlandırılamayacağı” cümlesi de yöneticiler bakımından olumludur lakin bu maddenin “eğitim yöneticiliğini” (müdürlüğü değil) beceremeyenlere, işgüzar müdür tiplerine cesaret vereceği düşünülebilir. Ancak bu madde politik mülahazalara engel olması bakımından önemsenmelidir.

Okulunda dört yılını dolduran Eğitim Yöneticileri, eğitimin bazı paydaşlarınca değerlendirilerek görevine devam veya tamam şeklinde bir karar alınacağı öngörülmektedir. İlçe müdürü, şube müdürleri, öğretmenler, aile birliği başkanı ve yardımcısı ile öğrenci temsilcisinin puanlaması neticesinde 75 puan alan müdürün görevine devam edeceği vurgulanmıştır. Burada puanlamanın ne şekilde oranlanacağı meçhul olmakla beraber şu şekilde bir değerlendirme ön görülebilir:

İlçe Milli Eğitim Müdürü:25 puan
Şube Müdürü:15 puan.
En yaşlı öğretmen:10 puan.
En genç öğretmen:10 puan.
Öğretmenler kurulunun seçeceği bir öğretmen:10 puan.
Aile birliği başkan ve yardımcısı:10+10 puan.
Okul öğrenci meclisi başkanı(İlkokullar hariç):10 puan.

Bu şekilde bir oranlama tarafsız ve geniş kitleye hitap edecek, başarılı olacak bir okul yöneticisi seçimi için fevkalade olumludur. Birkaç grubun puanının 75'i bulamaması da dağılımı adil kılmaktadır. Böylece okul yöneticisi eğitime daha geniş bir perspektiften bakacak ve eğitimin paydaşlarıyla daha çok istişare ederek okulunu aynı zamanda öğrencisini ve mahallesini dahi gündemine alacaktır.

Bir yöneticinin aynı okulda sekiz yıldan fazla kalamayacak olması da eğitim yöneticisinin okulda yaptığı çalışmalar ve semerelerini görmesi bakımından önemlidir.

Yönetici atamalarında kadınlara pozitif ayrımcılık tanınması, tüm öğrencileri kız olan okullara en az bir bayan idarecinin olması da yönetmelik hakkında müspet bir bakış açısı oluşturmaktadır. Kadın eli değen bir sistemde olumlu gelişmelerin olmaması düşünülemez. Özellikle kız yurtları olan kurumlar ve kız öğrencilerin psikolojileri düşünüldüğünde bunun ne kadar isabetli bir karar olduğu daha iyi anlaşılacaktır.

Okullarda müdürlerin kendi ekiplerini kurmaları esasen önceden uygulanan bir yöntemdi. Bundan on-on beş sene önce de müdürler, yardımcılarını belirliyorlardı ki okuldaki verim, insicam ve sorumluluk bakımından bu uygulama isabetli olacaktır.

Milli Eğitim il ve ilçelerde atamaları büyük oranda tamamlamıştır. Bu atamalardaki isabet zaman geçtikçe ortaya çıkacaktır. İl ve ilçe müdürlerinin çok okuması, çok düşünmesi ve çok çalışması gerekir. Çünkü başta eğitim camiası ve Bakanlık olmak üzere tüm Türkiye kendilerinden çok şey beklemektedir.
Reform mahiyetinde yapılan bu değişimin bir dönüşüme evrilmesi, dünya liginde son sıralara demirleyen eğitim durumumuzun artık ayağa kalkarak kendisini ispat etmesinin zamanı gelmiştir.

Eğitim sistemimizin yenileşmesi, ülkemizin ilerlemesi ve insanımızın medenileşmesi, son zamanların moda ifadesi olan “değişim”in başarısı ile doğru orantılı olacaktır.
Ümitliyiz… Bekliyor ve diliyoruz…

           
Abdulbaki Murat
Kamuajans.com

HABERE YORUM KAT

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.