Yönetici Atama Yönetmeliği geri çekilmeli
Yönetici Atama Yönetmeliği yayımlandı. Yayımıyla beraber eğitim camiası "28 Şubat" kaosunun içine düştü. Bugünlerde Yönetici Atama Yönetmeliğinde revizyon yapılabileceği konuşuluyor. Bu yönetmeliğin neresinde revizyon yapılacağını yada yapılabileceğini düşünmek bile anlamsız. Bu yönetmelikte revizyon yapılması adaleti sağlamayacaktır. Adaletli olunmak isteniyorsa; yönetmelik geri çekilmeli, sendikalar ve eğitim medyasının önerileri dikkate alınarak ortak akılda buluşulmalı ve yeni bir yönetmelik yayımlanmalıdır. Bu yazımızda yönetici atamada yıllardır devam eden bir haksızlığı kaleme alacağız..
Revizyon kelime anlamı olarak "yeniden gözden geçirme, düzeltme, yenileme, yenilenme, inceleme, kontrol etme" anlamlarına gelmektedir. Yönetici Atama Yönetmeliğini revize etmeye çalışmak temeli olmayan bir binada dekorasyon çalışması yapmayla eş değerdir ve sonucu, binanın yıkımından başka bir şey değildir. O halde bu yönetmelikte revizyon değil, tamamen değişiklik yapılmalıdır. Daha önceki yazımızda Milli Eğitim Bakanlığının "ölümü gösterip sıtmaya razı etmek" deyimini gerçekleştirdiğini yazmıştık. Eğitimcilerimizin bu yönetmelikle ölümü gördüklerini düşünüyoruz. Bundan sonraki aşama yani yapılabileceği söylenen revizyonla eğitimcilerimiz "sıtmaya razı edilmeye" mi çalışılacaktır? Maalesef görünen budur... Biz buradan eğitimcilerimize, "değil sıtmaya nezleye bile razı olmayın" diyoruz.
13.08.2009 tarihli Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmeliğin Ek-2 Formunda Uzman Öğretmen unvanına sahip olanlara 4, Başöğretmen unvanına sahip olanlara 6 puan verilmekteydi. "28 Şubat Yönetmeliğinde" ise Ek-1 Formunda Uzman Öğretmen unvanına sahip olanlara 4, Başöğretmen unvanına sahip olanlara 5 puan verilmektedir. Bu puanlar eğitim yöneticileri arasında haksızlık oluşturmakta, eğitim kamuoyunu kaosa sürüklemektedir. Çünkü bu puanlar eşitler arasında eşitsizlik oluşturmaktadır.
5204 sayılı yasa da “Sınav yılda bir defa olmak üzere ÖSYM'ce yapılır” dendiği halde Milli Eğitim Bakanlığı; ilgili sınavı 27 Kasım 2005 ve 30.04.2006 tarihlerinde 81 il merkezinde uygulamış ve bir daha da uygulamamıştır. Kısacası öğretmenlerin bu unvanları kazanmaları engellenmiştir. Aradan sekiz yıla yakın bir zaman geçmiş olmasına rağmen bu sınavı Milli Eğitim Bakanlığı bir daha yapmamış, yapamamıştır.
Bilindiği gibi; istisnalar olmakla beraber sınava katılan eğitimcilerin çok büyük bir kısmı bu unvanları elde etmiş; maaş farkı dâhil olmak üzere birçok avantaj kazanmışlardır. Peki; sınava alınmayan ve bir daha da sınava katılma hakkı dahi tanınmayan eğitimcilerin mağduriyeti nasıl giderilecektir?
Yönetici atamada bir kez yapılan sınavla bazı eğitimciler 4 puan öne geçerken, bu sınava girme şansı bile bulamamış eğitimcilerimiz mağduriyet yaşamaktadır. Ek-1 Formu incelendiğinde 4-5 puanın çok önemli olduğunu herkes görmektedir. Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürlüğüne konuyu sorduğumuzda çalışmaların devam etmekte olduğunu söylemektedirler. Fakat bu çalışmalar 8 yıldır bitmek bilmiyor. Sendikalardan da bu haksızlık karşısında somut adımlar göremiyoruz. Sendikaların bu haksızlık karşısında susmaması, konuyu güçlü bir sesle dillendirmeleri gerekmektedir. "28 şubat Yönetmeliğine" açılan davaları incelediğimizde bu haksızlığa değinilmediğini görüyoruz. Bu haksızlığı çözüme kavuşturmadan yapılacak atamalar başlı başına sorundur ve vicdanları yaralamaktadır. Aklın yolu birdir ve sorunun çözümü bellidir; en kısa zamanda bu sınav eğitimcilerimizin önüne getirilmeli, sınav sonucu değerlendirilerek başarılı eğitimcilerimize unvanları verilmeli ve kariyer-liyakat-adalet ilkelerine uygun çıkarılacak yeni yönetmelikle yönetici atamalarını gerçekleştirilmelidir...
Manas Kağan
kamuajans.com/ÖZEL
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.