YÖNETİCİ GÖREVLENDİRMEDE “…ALANI İTİBARIYLA…” KÂBUSU

YÖNETİCİ GÖREVLENDİRMEDE “…ALANI İTİBARIYLA…” KÂBUSU
YÖNETİCİ GÖREVLENDİRMEDE “…ALANI İTİBARIYLA…” KÂBUSU

 Tahsin Gengörü, Meslek dersleri alan öğretmeni olarak tanımlanan branş guruplarınını okul müdürü/eğitim yöneticisi olma hayalinin suya düştüğünü söyledi. İşte Gengörü'nün konuyla ilgili yazısı:

10/06/2014 tarihli ve 29026 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine İlişkin Yönetmelik ile eğitim camiasında “teknik öğretmen” olarak anılan ancak mevzuatta genel olarak atölye ve laboratuvar öğretmeni veya meslek dersleri alan öğretmeni olarak tanımlanan branş guruplarından meslektaşlarımızın okul müdürü/eğitim yöneticisi olma hayali, tabir yerindeyse suya düşmüş ve hatta suya düşmekle kalmamış; adeta düştüğü suyun derinliklerinde ve bulanıklığında kaybolmuştur. Bu durumu birkaç yönetmelik hükmü ile açıklamak mümkündür. Ancak hakkaniyet ve adalet duygusuna olan güvenin ve inancın vicdanlarda makes bulabilmesi için söz konusu yönetmeliğin ilgili maddelerinde bir an önce gerekli değişikliklerin yapılması zaruridir. Burada en önemli olan husus şudur.

Yönetmeliğin “Yönetici olarak görevlendirileceklerde aranacak genel şartlar” başlıklı 5’inci maddesinin birinci fıkrasının “c” bendinde eğitim kurumlarına yönetici olarak görevlendirileceklerde aranacak şartlar bakımından “ Görevlendirileceği eğitim kurumuna, görevlendirileceği tarihte alanı itibarıyla öğretmen olarak atanabilme şartını taşıyor olmak” hükmüne yer verilmiştir.

Eğitim kurumu müdürlüklerine görevlendirilme başvurularının alınması ile birlikte teknik öğretmenler bu maddedeki “…alanı itibarıyla…” ifadesi ile karşı karşıya kalacaklardır (-ki şu an pratikte bu durum yaşanmaktadır). Buradaki “…alanı itibarıyla…” ifadesinden de anlaşılacağı üzere bir teknik öğretmenin bir eğitim kurumuna okul müdürü / eğitim yöneticisi olarak atanabilmesi için; o eğitim kurumunda aylık karşılığı okutabileceği derslerin bulunması yeterli olmayacaktır. Özetle; o kurumda aylık karşılığı okutabileceği derslerin olmasının bir anlamı da kalmayacaktır. Bunun yerine o eğitim kurumunda branşına ait alanın olması zorunlu hale getirilmiştir. Örneğin teknik öğretmen kökenli bir okul müdürü adayının hangi eğitim kurumlarına atanabileceği veya atanamayacağı üzerinde sadece iki varsayım ile durabiliriz. Şöyle ki:

Varsayım -1: Diyelim ki, bir Meslek Lisesi yeni açılmış olsun veya bu meslek lisesinde sadece 9’uncu sınıflar bulunmuş olsun:
Durum - 1: Bu meslek lisesine Matematik, Tarih, Coğrafya, Beden Eğitimi ve benzeri gibi genel bilgi ve meslek dersleri (kültür dersleri) öğretmeni olanlar bu eğitim kurumuna okul müdürü / eğitim yöneticisi olabilmek için başvurabiliyorken; meslek liselerinin asıl özünü oluşturan teknik öğretmenler bu eğitim kurumu müdürlüğü için başvuruda bulunamayacaklardır. Çünkü mesleki alanlar 10’uncu sınıftan itibaren açılmaktadır. Bu durumda bir teknik öğretmen hiçbir şekilde herhangi bir meslek lisesinin ilk müdürü olamayacaktır. Çünkü mesleki alanlar sonraki yıllarda açılabilmektedir. Özetle; bu meslek lisesine teknik öğretmen kökenli olan bir öğretmen hiçbir şekilde müdür olamazken, kültür dersleri öğretmenleri ise diğer okul türlerinde okul müdürü olabildikleri gibi ayrıca bu meslek lisesinde de pekâlâ okul müdürü olarak görevlendirilebileceklerdir.

Varsayım -2: Diyelim ki, bir Meslek Lisesinde Matbaa, Metal, Bilişim Teknolojileri, Elektrik, Elektronik ve benzeri alanlar bulunurken; Mobilya ve İç Mekân Tasarımı Alanı olmamış olsun:
Durum - 1: Bu meslek lisesine yine Matematik, Tarih, Biyoloji, Coğrafya, Beden Eğitimi ve benzeri gibi genel bilgi ve meslek dersleri öğretmeni olanlar bu eğitim kurumuna okul müdürü olabilmek için başvurabiliyorken; Mobilya ve İç Mekân Tasarımı branşından olan bir öğretmen aylık karşılığı okutabileceği dersler (Mesleki Gelişim, Teknik Resim vs) olmasına rağmen bu eğitim kurumu müdürlüğü için başvuruda bulunamayacaktır.

Hal böyle olunca, yönetmeliğin mantığını anlamak pek mümkün olamıyor. Bir öğretmenin branşının yönetici olup olamamasında bu kadar fazla etkili olmasının mantığı nedir? diye sormaktan kendini alamıyor insan. Şayet amaç okul müdürünü derse sokmak ise veya aylık karşılığı ders saati kadar ders okutmak ise; o halde “…alanı itibarıyla…” ifadesi yerine “…aylık karşılığı okutabileceği dersi bulunmak…” şeklinde bir ifade ile sorun çözülebilir.  Eğer amaç bu değilse geriye çok da geçerli bir mazeret kalmıyor. Bu durumda  “teknik öğretmenden yönetici olamaz” mantığı mı çıkar bu yönetmelikten; başka bir şey mi? anlamak güç.

Sonuç olarak; ülkemizde okul türlerine göre okul sayılarına baktığımızda, meslek liselerinin sayı olarak çok az olduğu ve çeşitli türlerde oldukları biliniyor. Bu meslek liselerinin bünyesinde her branştan alan bulunamadığına göre; bir teknik öğretmenin atanabileceği okul sayısı da birçok ilimizde bir elin parmak sayısını bile bulmuyor. Bu durumda liyakat sahibi ve başarılı birçok yönetici adayı; sırf teknik öğretmen kökenli olduğu için eğitim kurumu yöneticisi olma şansı bile bulamıyor. Zaten Fen Liselerine, Sosyal Bilimler Liselerine, Anadolu Liselerine, İlkokul ve Ortaokul gibi diğer tür ve kademedeki okullara yönetici olarak atanabilme şansı bulamayan teknik öğretmenler; yönetmeliğin ilgili maddesindeki “…alanı itibarıyla…” ifadesinden dolayı birçok meslek lisesine de atanamıyor.

Durumu biraz daha somutlaştıralım. Örneğin bir ilimizde 20 adet farklı türde eğitim veren meslek lisesi bulunmuş olsun.(Bazı illerimizde bu sayı 10’u geçmiyor.) Bunlardan bir kısmı Sağlık Meslek Lisesi, bir kısmı Ticaret Meslek Lisesi, bir kısmı Kız Meslek Lisesi, bir kısmı diğer türden meslek liseleri veya Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezleri şeklinde eğitim veriyor. Bu okullarının her birinin bünyesinde farklı mesleki alanlar açıldığından; yöneticilik tercihleri alınırken bir teknik öğretmen sırf branşından dolayı bu okulların büyük bir kısmının müdürlüğüne atanabilmek için başvuruda bulunamıyor. Dolayısıyla teknik öğretmenlerin okul müdürlüğü için başvurabileceği okul sayısı çoğu ilimizde bir-iki adetle sınırlı kalabiliyor. Kalan bu bir-iki adet okulun müdürlüğü de münhal değilse, zaten okul müdürü olma hayali suya düşüyor.
  
Bu soruna çözüm olarak iki öneri sunulabilir. Bunlardan birincisi;  yönetmeliğin ilgili maddesine “…alanı itibarıyla…” ifadesi yerine “…aylık karşılığı okutabileceği dersi bulunmak…” ibaresi getirilerek bu sorun giderilebilir. İkincisi ise;  yönetmeliğin ilgili maddesine “…alanı itibarıyla öğretmen olarak atanabilme şartını taşıyor olmak veya aylık karşılığı okutabileceği dersi bulunmak…” ibaresi getirilerek bu koca haksızlık giderilmiş olur. Saygılarımla…

Sevgi ile kalın…
Tahsin GENGÖRÜ
Eğitim Yöneticisi
 

HABERE YORUM KAT

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.