YÖNETİCİLER SAYIN AVCI'YA SESLENİYOR!

YÖNETİCİLER SAYIN AVCI'YA SESLENİYOR!
YÖNETİCİLER SAYIN AVCI'YA SESLENİYOR!

 Rahmetli Kemal Sunal’ın bir filmi vardır hatırlar mısınız? Salako adlı bu filmde saf birini oynayan Sunal sevdiği kızı kaçırır ama kız onu sevmez ve kullanır. Dünya evine girmek isteyen Salako’ya sevgilisi sürekli mazeretler bulur:

Pazartesi hafta başı, 

Salı sallanır,

Çarşamba çarşafa dolaşır,

Perşembe perişanlık,

Cuma mübarek gün,

Cumartesi ve Pazar da hafta sonu tatili!

Taşra teşkilatı yöneticilerinin atama ve yer değiştirme yönetmeliği de 2 yıldır çıktı çıkacak diye konuşuluyor. Aynı şekilde sürekli mazeret:

Kanun yeni çıktı, olgunlaşması bekleniyor,

4 4 4 kanunu çıktı işler aksar,

Büyük illeri ezik taşralılar beceremez!

Yerel seçim yapılacak,

Sonra genel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimi…

Bu mazeretler hiç bitmez. Sürekli yenileri eklenir gider. Baskılara boyun eğen yöneticiler sağlam duruş göstermediği müddetçe Salı sallanır, Çarşamba çarşafa dolanır!


Bir de yanlış bir kanaat var: “ ‘Bir kısım’ taşra yöneticileri rotasyonla yatıp rotasyonla kalkıyorlar.” Bu kesinlikle doğru olmayan sığ bir yaklaşımdır. Taşra yöneticileri; ne şekilde atanacakları, atandıkları yerde ve görevde ne kadar süreyle kalacakları, bir başka yere ya da göreve ne şekilde veya ne kadar sürede gidebilecekleri sorularının cevabı olabilecek bir yönetmelik istiyorlar.

Bunu sadece ‘rotasyon’ kelimesiyle izah etmek ‘sığlık’, o değilse art niyettir.


Bir de bazı sitelerde ‘yazdırılan’ yazılarda pozisyonlarını korumaya çalışan idarecilerin komik- ama gerçekten komik- gerekçeleri var.

Efendim neymiş, Ankara’nın Yenimahalle ilçesi kozmopolitmiş, büyükmüş, bu ilçeleri ancak mevcut ‘üstün yetenekleri haiz’ idareciler yönetebilirmiş.

Rahmetli Erbakan’ın o meşhur ifadesine havale ediyorum bu gerekçeyi ‘hadi ordan, hadi ordan’. Efendiler, efendiler. Dünya küçük bir köy olmuş. Taşradaki yöneticileri siz nasıl hayal ediyorsunuz? Ankara’ya ya da İstanbul’a giderken tahta bavullarını orlon iplikle bağlayıp köylü oldukları belli olmasın diye caddelerde ıslık çalarak gezen ütüsüz pantolonlu ‘Salak Milyonerler’ gibi mi?

Bu ne büyük saygısızlık, büyük şehirlerde çalışan yöneticiler ilahi bir takdirle mi oturdular oralara? Yani bir oturuldu mu siddin sene orada mı kalınacak? Bu ne sapkın bir yaklaşımdır. Küçük illerde çalışan yöneticilere bu ne büyük hakarettir?


Yöneticilerinin atama ve yer değiştirme yönetmeliği çıkmayan Bakanlık neredeyse kalmadı. MEB’de kanunda olduğu halde süründü de süründü yönetmelik.

Eğitim camiası ne kadar zor bir camia? Yönetmelik çıkmasın diye ne taklalar, entrikalar, kulisler, dedikodular ve en sonunda hakaretler.


Yani taşrada çalışan binlerce yönetici ‘Lanet olsun, büyük şehirler de görevler de sizlerin olsun.’ noktasına geliyorlar; sonra da ‘Bu kadar emeğimizi boşa mı çıkaracağız, oralar kimsenin babasının malı değil.’ diyerek mücadeleye devam ediyorlar.


Sayın Bakan, taşra yöneticileri sizden tek bir şey istiyor: Netlik!


Yönetmelik çıkacak mı çıkmayacak mı? Lütfen bu konuyu netleştirin. Hayır veya şer bir cevap lütfen.

Aslında yöneticiler bir şey daha istiyor: -mümkünse- ADALET!

Metin KOÇER


HABERE YORUM KAT

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.