Yönetmelik sayfasında gezinmek
1 Mart 2014 tarih ve 6528 sayılı “Milli Eğitim Temel Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”dan sonra nihayet “Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumlarına Yönetici Görevlendirmelerine İlişkin Yönetmelik” 6528 sayılı kanunun açık hükmüne göre okul / kurum yöneticilerinin görevlerinin sonar ermesine üç gün kala 10 Haziran 2014 günü (bugün) yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yusuf İpekli
Yönetmelik hakkında çok şeyin yazılıp çizileceğinin, yargıya taşınacağının, uygulama esasları ile ilgili iç / dış yazışmaların yapılacağının, yine yönetmelikle ilgili pek çokşehir efsanesinin üretileceğinin bilincinde olduğumuzu belirtip hayırlı uğurlu olsun diyerek çiçeği burnunda mevzuatımızla ilgili değerlendirmeyi yapalım diye düşünüyorum.
Yapacağımız bu değerlendirme umarım şu andayönetmelik sayfalarında gezinen, telefon trafiğinde yoğunlaşan, fikir teatisinde bulunan meslektaşlarımıza bir fikir verir. Yine umarım değerlendirmemiz görevi uzatılacaklara, görev bekleyenlere, yeniden görevlendireceklere, en önemlisi çocuklarımıza ve eğitim sistemimize yararlı olur.
Bu anlamda yönetmeliği hem şekil, hem içerik hem de uygulama esasları açısından ele almak sanırım daha faydalı olacaktır.
Öyleyse başlayalım değerlendirmeye:
1- Yönetmeliğin 1. maddesinin yöneticiliği ikinci görev olarak tanımlaması her ne kadar 657 sayılı DMK ile 652 sayılı KHK de açıkça belirtilmiş olmasına rağmen Genel idari Hizmetleri Sınıfına dâhil edilmeyi bekleyen okul / kurum yöneticilerini bir kere daha sükût-u hayale uğratmıştır.
2- Yönetmeliğin dayanak kısmına 1 Mart 2014 tarih ve 6528 sayılı Kanun niye dâhil edilmemiş anlayamadım doğrusu ama anılan kanunun Anayasa Mahkemesince iptal edilme ihtimalinin bulunması bu hususta etkili olmuş sanırım. Yani kanun AYM tarafından iptal edilirse yönetmelik için bir çıkış yolu aranabilir, “O kanun zaten dayanak değildi.” denilerek henüz kalp atışları bile düzelmemiş yönetmeliği yürürlükte tutmanın gayreti güdülmüş olabilir.
3- Tanımların e, f, g bentlerinde müdür, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcılığı tanımı yapılmışken herhalde çift dikiş sağlam olsun diye hbendinde yeniden “yönetici “ kavramı tanımlanmıştır.
4- Yönetici görevlendirmelerinde aranacak genel şartlar olumludur, yerindedir. Ancak özel şartlarla ilgili aynı pozitif duyguyu taşımak çok da mümkün görünmemektedir.
Şöyle ki:
a) Müdür görevlendirmelerinde daha önce süresine bakılmaksızın müdürlük yapmış olma koşulu yeterli değildir. Yani bir eğitimci bir gün bile asaleten müdürlük yapmışsa yeterli sayılmaktadır. Tecrübe gibi yöneticilikte oldukça fazla önem taşıyan bir unsuru yok farz etmek ne kadar doğru takdirlere bırakıyorum. Sizin, “Bırakın bir günlük müdürlüğü sekiz yıllık öğretmen bile müdür yapılacak, siz neden söz ediyorsunuz.” dediğinizi duymuyor değilim ama bu koşul yeterli değildir.
b) Müdür yetkili öğretmenlikten müdürlüğe geçişe bakalım. Teknolojinin yerinde yellerin estiği tek öğretmenli bir köy okulunda çalışan müdür yetkili öğretmeni düşünelim.
Onlarca yıl öncesini yani.
Duyarlı, ilkeli, araştıran, irdeleyen, sorgulayan, katan eğitimcilerimiz alınmasın ama kimi meslektaşımızın çalıştığı yıllardaki program, yöntemler, yönetim tarzı, iletişim, ilişkiler, performans, denetim biçimi, karar alma süreçleri, katılım ilkesi gibi ölçütlerle içinde bulunduğumuz sürecin ölçütlerini kıyaslamak mümkün mü?
c) Bakanlık kadrolarında asaleten öğretmen olarak görev yapmış olma şartı ise sanırım tüm değerlendirmelere rağmen müdür bulunamayan okullar için uygulanacak bir şart olacaktır. (Müdür görevlendirmelerinin üçüncü aşaması yani.)
Çünkü sınıftan, dersten alınıp “Haydi hayırlı olsun müdür oldun!” anlayışı ile bu şart uygulanırsa eğitim sistemimiz çok büyük yara alır bir, bu uygulamayı yapanlar çile çeker iki, görev verilen sağlığını bile kaybeder üç.
Ne diyelim Rahmetli şair Abdurrahim Karakoç’ un deyimiyle “Biz bilmezzik beyim böyükler bilir.”
5- 10. maddeye göre müdürlüğe görevlendirme iki yolla yapılabilecek.
a) Görev süresinin uzatılması,
b) İlk defa veya yeniden görevlendirme.
Görev süresinin uzatılması: Örneğin müdürlükte dört yılını dolduranların görevleri Ek: 1 formuyla yapılacak değerlendirmeyle dört yıl daha uzatılabilecek. (Ek: 1 formuyla ilgili değerlendirmemizi ilerleyen satırlarda yapacağız.)
Görevlendirme bir okul / kurum için en fazla iki dönem yapılabilecek. Bir okul / kurumda sekiz yıldan fazla çalışılamayacak olması rotasyonu da ortadan kaldırıyor.
Okulda okutacağı ders olmamasından dolayı görevlendirilmeyeceklerin dışında bir okul / kurumda görev süresi uzatılmayan yönetici aynı okul / kurumda yönetici olarak görevlendirilemeyecek.
Bu durumda olan yöneticinin çalıştığı kurumda görevlendirilmemesi başarısız olduğu anlamına gelir ki başka okul / kurumda sonradan görevlendirilmesi nasıl mümkün olacak anlayabilmiş değiliz.
Yönetmeliğin en isabetli yanı imam hatip ortaokullarına / liselerine müdür yardımcısı olarak en az bir branş öğretmenin, kız meslek liselerine müdür olarak kadın bir eğitimcinin, karma eğitim yapan okullara kadın bir müdür yardımcısının görevlendirilecek olmasıdır. Bu anlamda çok önemli bir boşluk doldurulmaktadır.
Yönetmeliğin en olumlu yanlarından bir diğeri ise müdüre müdür yardımcılarını belirleme hakkının verilmesidir. Bu uygulamada eğer müdürler akıllı davranarak özellikli eğitimcileri müdür yardımcısı yaparlarsa gereksiz inceleme / soruşturmaların önüne geçilir ki uygulama çalışma barışına katkı sağlar.
6- Değerlendirme komisyonları ilk defa müdür olacaklar ile yeniden müdür olacaklar için uygulanacak süreci yönetecek kadrolar olacaktır. Değerlendirme komisyonlarında il ve/veya ilçe milli eğitim müdürlüklerinde çalışanlar görev yapacaktır. Bu yönüyle oluşturulacak kurul katılım açısından yetersiz durmaktadır. Komisyonlara sendika temsilcilerinin, veli ve öğrenci temsilcilerinin katılması çok daha olumlu sonuçlar doğurabilirdi.
Değerlendirme komisyonunun bir diğer eleştirilecek tarafı ise komisyonun hem değerlendirme yapacak olması hem de itirazları sonuçlandıracak olmasıdır. Değerlendirme yapan itirazı ne kadar dikkate alacağı hususu doğrusu kocaman bir soru işaretidir. Aynı durum sözlü sınav komisyonu için de geçerlidir.
7- Çalıştığı okul / kurumda müdürlük görev süresinin uzatılması:Aynı veya farklı okul / kurumda dört yıldan fazla çalışan müdürler yeniden görevlendirilmek için elektronik ortamda başvuruda bulunacaklar.
Bu anlamda dört yılını dolduran müdürün görev yaptığı kuruma sadece hali hazırda çalışan müdür başvuru yapabilecek.
Aşağıda izahatını yapacağımız Ek: 1 formu üzerinden yapılacak değerlendirme sonucunda 100 üzerinden 75 alabilenler görevlendirile(bile)cek.
Burada 100 üzerinden 75 alanların kesin görevlendirilip görevlendirilmeyeceği ise muğlâklığını korumaktadır. Yani il milli eğitim müdürü inisiyatif kullanabilir.
8- Çalıştığı okul / kuru dışında müdürlük görev süresinin uzatılması: Çalıştığı okul / kurumda müdürlük görev süresinin uzatılması süreci tamamlandıktan sonra bazı okulların hali hazırdaki müdürlerinin bir kısmı görevlendirilecek bir kısmı görevlendirilmeyecek. Bu durumda boşta kalan müdürlükler İl MEM’ ler tarafından ilan edilecek. Ek: 1 formuna göre 100 üzerinden 75 alan müdürler elektronik ortamda boş kadrolara başvuruda bulunacaklar. Başvuranlar arasında puan sıralaması yapılacak. Yüksek puandan aşağıya doğru yapılacak sıralamaya göre görevlendirme tamamlanacak.
Ancak burada birinci aşamada çalıştığı kuruma yeniden görevlendirilen müdürlerin ikinci aşama boş kalan okul / kurumlara görevlendirme için başvurup başvuramayacağı / görevlendirilip görevlendirilemeyeceği de muğlâklığını korumaktadır.
Örnek: A okulunda müdür olan B şahsı Ek: 1 formuna göre değerlendirmeye tabi tutuldu ve çalışmakta olduğu A kurumda yeniden görevlendirildi diyelim. Görevlendirmelerin ikinci aşamasında C okulu duyuruya çıkarıldı. Şimdi A kurumuna yeniden görevlendirilen B şahsı C okulu için de görevlendirme başvurusu yapabilir mi / yapılamaz mı?
9- İlk defa müdür olacakların süreci ise üçüncü aşama olarak karşımızda durmaktadır. Peki, üçüncü aşamada kimler müdür olmak için başvuru yapabilir?
a) Müdürlük görevi uzatılmayanlar
b) Daha önce müdürlük yapmış olanlar
c) 5. ve 6. madde şartını taşıyanlar (Bu maddeye göre 8 yılını dolduran öğretmenler de burada değerlendirilecek demektir.)
10) İlk defa ve yeniden müdür olacaklar için daha önce var olan yazılı sınav şartı kaldırılmıştır. (Yalnız 2011 sınavında başarılı olanların hakkı “Geçici ikinci madde” ile korunmuştur. Bu adaylardan atanamayanlara ilk görevlendirmelerde başvuru hakkı verilmiştir.) Bu durumda önce Ek: 2 formuna göre elektronik ortamda başvurular alınacak, puan sıralaması yapılacak, boş okul / kurumların üç katı aday sözlü sınava çağrılacak. Sonra sözlü sınav yapılacak. Sözlü sınav 100 üzerinden puanlanacak.
Görevlendirmede Ek: 2 formunun etkisi yüzde elli, sözlü sınavın yüzde ellisi etkili olmakla kalmayacak, örneğin kurucu müdür olarak çalışanlara kurucu olduğu okulla sınırlı kalmak koşuluyla beş ek puan verilecek.
Sözlü sınav konularından mevzuat bilgisi yüzde elli etkili olurken; analitik düşünme ve analiz yapma kabiliyeti, temsil kabiliyeti ve liyakat düzeyi, muhakeme gücü ve kavrayış düzeyi, iletişim becerileri, özgüveni ve ikna kabiliyeti ile genel kültür gibi yöneticilikte hayati önem taşıyan unsurların her biri yüzde on etkili olacak.
Oysa günümüzün teknolojik imkânları içinde mevzuat bilgisi o kadar da etkili olmamalıdır.
11- Müdür başyardımcılığı ve müdür yardımcılığı görevlendirmelerinde dört yılını dolduranların da görevleri uzatılabilecek. Bu görevlendirmelerde müdürün inhasının olması önemli ama umarız ki bu görevlendirmelerde daha önceki uygulamalarda sabit olduğu üzere şu kişi olsun gibi inha sahiplerine baskı uygulanmaz.
12- Kurucu müdürlere, müdür yetkili öğretmenlere, müdür vekili olarak çalışanlara, geçici görevlendirme ile çalışanlara müdür olarak görevlendirme hakkı verilirken bu durumda olanların dört yıllık süresi hesaplanırken yöneticilikte geçirdiği süreler hesaba katılmamaktadır. Bu uygulama çelişkili bir durumu ortaya çıkarmaktadır.
13- Üzerinde durulması gereken bir başka husus ise yöneticilik görevinin sona ereceği haller. İki veya daha çok kurumun birleştirilmesi ya da kapanması halinde yöneticilikler sona ermektedir. Bu durumda olan yönetici doğrudan öğretmen olarak atanmaktadır.
Birleştirilen kuruma kimin müdür olacağı ise bu maddeye göre ne yazık ki belirsizdir.
Maddenin tek olumlu yanı müdürlüğü düşen eğitimcinin istemesi halinde başka okula öğretmen olarak atanabileceğidir.
14- Yöneticiliğin dört yıldan önce sona ermesi en azından adli ve idari inceleme / soruşturmaya bağlanmış olması kimi keyfi uygulamaları ortadan kaldırması bakımından önemsenmektedir.
15- Okul / kurumların 13 Haziranda boşlukta kalmasını önlemek için mevcut yöneticilerin görevlendirme yapılana kadar görevlerine devam etmelerinin sağlanması doğru bir karar olmuştur.
16- Ancak yönetici görevlendirme süreçlerinde görevlendirilmeyen yöneticilerin durumuna açıklık getirilmemiştir. Yani A okul / kurumunun dört yılını müdürü diyelim ki hiçbir okul / kuruma müdür olarak görevlendirilemedi diyelim. Bu uygulama sonucunda meslektaşımız aynı okulun öğretmeni demektir ki bu durumda olanlara da istemeleri halinde bir başka okulda öğretmenlik yapma hakkı tanınması etik açıdan daha doğru olabilirdi.
17- Gelelim yönetmeliğin eklerinden Ek: 1 formuna.
Bu forma göre müdür görevlendirmelerinde ilçe milli eğitim müdürlükleri etkin konuma gelmiştir. Formun içeriğine bakınca ilçe milli eğitim müdürü, insan kaynaklarından sorumlu şube müdürü, değerlendirilecek eğitim kurumundan sorumlu şube müdürü (Bu kavram yenidir ve görev tanımı henüz yapılmamıştır.) çeşitli yönleriyle değerlendirecektir.
İlçe milli eğitim müdürü mevcut müdürü yirmi beş alanda değerlendirecektir. Bu duruma göre ilçe milli eğitim müdürü ile şube müdürleri müdürün okulunda yaptığı tüm uygulamaları irdeleyip değerlendirmektedir.
Okul aile birliği, öğrenci temsilciliği oluşturulmuş, yeteri kadar öğretmeni mevcut bir okulda ilçe milli eğitim müdürünün vereceği puan yüz üzerinden yirmi beş, bunların olmadığı yerlerde yüz üzerinden kırktır. Şube müdürlerinin her biri on beş ile otuz arasında puan kullanacaktır.
Ağırlık yüzde altmıştır.
Yani İlçe milli eğitim müdürlüğünün hayır dediği hiç kimsenin müdür olarak görev yapma şansı kalmamıştır. Kaldı ki Ek: 1 formun birinci sayfasında yapılacak değerlendirme tamamen vicdani kanaate göre yapılacaktır. Zira mevcut ilçe milli eğitim müdürlerinin önemli bir kısmı henüz göreve başlamışlardır.Yine şube müdürlerinin de önemli bir bölümü daha çok yenidir. Vicdani kanaatlerine göre nesnel değerlendirme yapacak yetkilileri tenzih ediyorum ama yeni göreve başlayan ilçe milli müdürlüğü yetkilileri kimi, neye göre değerlendirecektir anlaşılabilir gibi değil.
Ek: 1 formunun ikinci sayfasında öğretmen, veli ve öğrenci temsilcilerinin değerlendirme yapacağı belirtilmiştir. Yöneticinin uygulamalarının hemen tamamına vakıf olan bu paydaşların yapacağı değerlendirmenin ağırlığı ise yüzde kırktır. Özellikle öğretmenlerden değerlendirme yapacakların sayısının dört ile sınırlandırılmış olmasını anlamak mümkün değildir. Oysa öğretmenlerin tamamı değerlendirme yapsaydı, onların değerlendirmelerinin ağırlığı daha fazla olsaydı daha iyi sonuçlar alınmaz mıydı?
Değerlendirme ölçütlerini birçok okulun okul aile birliği başkanı / yardımcısının kolay algılayamayacağı genellikle çocuğunun okuduğu öğretmenin görüşlerinin yansıyacağı vakıası da karşımızda durmaktadır.
18- Ek: 2 formunda başöğretmenlik ve uzman öğretmenliğin puanlamadan çıkarılması doğru olmamıştır. Bakanlığın açamadığı sınavın faturasının bu unvanı taşıyanlara kesilmesi ne kadar doğrudur bilmiyorum. Hizmet içi eğitimlerin değerlendirilmemesi yine izah edilemez bir durumdur. Ödüllerin bir tanesinin kullanılmasıyla sınırlandırılması, ödüle aylıkla ödülden daha fazla puan verilecek olması aklı karıştıran unsurlar olarak karşımızda durmaktadır.
Belirsizlik çok kötü bir süreç.
Eksiğiyle fazlasıyla mevzuat yürürlüğe girdi. En azından herkesin sonuç çıkaracağı bir metin var ortada. Elbette bu metni sağduyusuna güvendiğim eğitimciler, eğitim platformları, sendikalar, gazeteciler, yöneticiler, yönetilenler değerlendirecektir. Bakanlık bürokratları, il / ilçe müdürleri, valiler bu değerlendirmelerden faydalanır diye düşünüyorum.
Her neyse konu zaten Anayasa Mahkemesinin önünde.
“Geciken adalet, adalet değildir!” anlayışı mahkemeye hâkim olur da olumlu ya da olumsuz karar çıkar ve taşlar bir an önce yerine oturur.
Yönetmeliğin izan içinde uygulanacağı, vicdanların en azından az sızlayacağı bir süreci hep birlikte yaşarız umarım.
O zaman yönetmelik sayfalarında yaptığımız gezintiyi sonlandırırken okuyucuları, değerlendirecekleri, değerlendirilecekleri ve uygulayacakları yürekten selamlayıp kalın sağlıcakla diyelim.
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.