Eş   durumu  atamalarında, bakanlık kırk katır mı kırk satır mı sorusu ile karşı karşıya kaldı. En son yapılan atamalar ile 6700  eş   durumu  mağduriyeti giderildi. Açıklanan rakamlara göre 1500 öğretmen yine de mağdur oldu. Bakanlık ne yaparsa yapsın özür grubu atamalarında kimseye yaranamayacak. Öğrenim özrü atamaları yapılmıyor, il içi özür atamaları ile ilgili memnuniyetsizlik var. Herkes mahallesine yakın okullarda görev yapmak istiyor. Hatta il içi özrün yanında, MAHALLE İÇİ ÖZÜR butonu konsa yine de kimse memnun olmayacak.

Eş özür atamalarında sık sık gündeme getirilen bir konuda, il/ilçe emrine atamaların yapılmasıdır. Eş durumundan ataması yapılamayan öğretmenlerin kadrolarının, il/ilçe müdürlüklerine verilmesi aslında atamalarda başka bir adaletsizliğe neden olmaktadır. İl/ilçe emrine yapılacak atamalar ile büyük iller isteğe bağlı öğretmen atamalarına kapanabilir. Bunu daha açık ifade edersek, Ankara merkeze eş durumu atamalar dışında hiçbir atama yapılamayacaktır. 10-15 yıl kalkınmada öncelikli illerde çalışan bir öğretmenin ataması Ankara’ya yapılamayacak, bir yıllık öğretmenin ise eş özründen ataması yapılacak. Çünkü il emrinde fazla öğretmen var iken başka illerden öğretmen ataması yapmak mümkün değildir. Bu durum öğretmenler arasında huzursuzluk yaratmaktadır.

Bakanlığın burada ki açmazını Anayasada ki ailenin bölünmezliği ve 652 sayılı KHK de ki hükümler oluşturuyor.

652 sayılı MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME’nin “Atamalar” başlıklı 37. Maddesi 6. Fıkrasında “Öğretmenlerin atamaları Bakanlıkça il/ilçe emrine veya doğrudan eğitim kurumuna yapılır. Bakanlıkça il/ilçe emrine atama yapılması hâlinde, öğretmenlerin atandıkları ildeki görev yerleri, hizmet puanları ve yeterlikleri dikkate alınarak il millî eğitim müdürünün teklifine göre valilerce belirlenir.” İL İLÇE

EMRİ’nin KHK ile uygulanabilirliği düzenlenmiştir.

İl/ilçe emrine öğretmen atamanın bir de maliyeti var. Binlerce öğretmen derse girmeden, hiçbir iş yapmadan maaş alacaktır. Sayın DİNÇER, bunu zaman zaman dile getirdiğinde tepki toplamıştır. Oysa hiçbir devlet memuru için böyle bir durum söz konusu değildir. Dairelerde norm fazlası diye bir kadro yok!

MEB in önünde duran önemli bir problemde ilk atamalardır. İlk atama öğretmenlerin göreve başlaması özür atamalarını da etkilemektedir. Normların doluluk oranı arttıkça tayinlerin gerçekleşme oranı azalacaktır. Yani ters bir orantı var. Geçen sene 10-15 bin öğretmen göreve başlasaydı, eş özrü diye bir sorun olmayacaktı. Anayasa mahkemesinin KHK da ki eş özrü atamaları ile ilgili aldığı karar ise MEB yönetimini bu hususta tam bir cendereye sokmuştur. MEB’in eş özrü atamalarında ki bu açmazlarının yakın zamanda çözümü zor görünüyor.

Mustafa DÖNMEZ

Eğitimci Yazar