
Şubat Ayında 68 Bin Öğretmen Ataması Yapılsın
16 Kasım 2023 tarihinde Bengü Türk Tv’de yayınlanan “Ajans Kuşağı” programına katılan Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, ücretli öğretmenlik ve öğretmen ataması konusunda önemli açıklmalarda bulundu.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, ''80 bine ulaşan ücretli öğretmen sayısı, bu uygulamanın artık adeta bir ÖĞRETMEN İSTİHDAM MODELİ haline geldiğine işarettir. Oysa ücretli öğretmenlik uygulamasının istisnai durumlar için bir PANSUMAN tedbir olmalıdır. Türk Eğitim-Sen olarak talebimiz, ücretli öğretmen ihtiyacına gerek kalmayacak şekilde atama yapılmasıdır.
Ücretli öğretmenlik modern köleliktir. Bu arkadaşlarımız girdiği ders saati karşılığında ücret alıyor. Bugün Milli Eğitim Bakanlığı’nda ders saati ücreti 60 TL’dir. Örneğin, ücretli bir öğretmen 30 saat derse girdiğinde aylık 7 ila 8 bin TL ücrete almaktadır. Güncel asgari ücret rakımı bugün 11 bin 450 TL’dir. Asgari ücret, herhangi bir ilave nitelik gerektirmeyen işlerde çalışanlara ödenen en dip ücrettir. İş kanunlarımıza göre, herhangi bir işletme asgari ücretin altında bir gelirle işçi çalıştırırsa bunun cezai müeyyidesi vardır. Fakat ne hazindir ki, devletimizin bizzat kendisi bu kuralı ihlal etmekte ve fakülte mezunu öğretmenleri en dip ücretin altında bir gelirle çalıştırmaktadır. Bu ayıptan kurtulmamız gerekir. Bunun yolu da ücretli öğretmenliğe gerek kalmayacak sayıda öğretmen ataması yapılmasıdır. Şubat ayında Sayın Bakan tarafından açık olarak ifade edilen 68 bin öğretmen ataması gerçekleştirilmelidir.
500 binin üzerinde öğretmen atama beklemektedir. Ama eğitim fakülteleri ortalama 40 bin mezun vermektedir. Bu noktada yapılması gereken, eğitim fakültelerinin ihtiyaca göre açılmasıdır. MEB ve YÖK planlama yapmalı ve hangi branşta, ne kadar öğretmen ihtiyacı var ise buna paralel olarak eğitim fakültesi sayısı ve kontenjanları belirlenmelidir.
Bir kısım yöneticiler, ‘Her eğitim fakültesi mezununu atamak zorunda değiliz’ şeklinde açıklama yapıyor. Evet, atama yapmak zorundasınız! Çünkü eğitim fakültesi diploması ülkemizde “öğretmen” olmak için var. Bu noktada sorunların temel çözümü yeterli sayıda bir öğretmen atama yapılmasıdır.
Genç meslektaşlarımızın önemli bir sıkıntısı da mülakat ile atamaların yapılacak olmasıdır. Kamuoyunun da çok iyi bildiği gibi 2018 yılından bu tarafa mülakat puanları aslında işlevsiz hale getirildi. Aday öğretmenlerin KPSS puanı ne ise mülakat puanına aynısı yansıtıldı. Evet, kanunda mülakat var ama mülakat bu şekilde işlevsiz hale getirildi. Sayın Bakan, ‘Kul hakkı yenmesine gönlümüz razı gelmez. Biz inançlı insanlarız’ dedi. Tabi ki bu beyanları görmezden gelemeyiz. Ancak bu mülakatları yapacak olan bir insan. Mülakatı bir yapay zekâ uygulaması yapmayacak. Dolayısıyla mülakat komisyonlarında görev alan kişiler ne kadar inançlı olursa olsun, ne kadar adil olmaya gayret gösterirse göstersin adaletten sapma olmaması mümkün değildir. Çünkü mülakat komisyonlarındaki görevlilerin bilgi birikimi, algı kapasitesi o günkü ruh hali mülakat komisyonunun takdirini etkileyen unsurlardır. On binlerce adayın yarıştığı mülakatlarda 0.01 puanda sapma dahi, o adayı onlarca kişi aşağı ya da yukarı çekebilir. Bu vebali kimse almamalıdır. Bir kez daha Sayın Yusuf Tekin’e çağrıda bulunuyorum: Binlerce aday öğretmenin hakkının yenmesine neden olacak bir zemine fırsat verilmesin. Nitekim Sayın Cumhurbaşkanı seçim öncesi açıklamalarında görevin gerektirdiği zorunlulukların dışında kamuya alımlarda mülakatın kaldırıldığını ifade etti. Bu beyan, Ak Parti’nin seçim beyannamesinde de yer aldı. Hal böyle iken Sayın Cumhurbaşkanımızın sözünü havada bırakacak eylemlere girilmemesi lazım.
Yetkililer, ‘Sadece yazılı sınav üzerinden nitelikli öğretmen seçemiyoruz, mülakat ile bir eleme süreci yapılacak’ şeklinde açıklamalar yapıyor. Bu noktada sendika olarak şunu öneriyoruz: Eğer bir eleme yapılacak ise bu, eğitim sürecinde yapılsın. Öğretmen liseleri yeniden açılsın. Öğrenciler, sadece öğretmen olmak için öğretmen lisesini tercih etsin. Ortaöğretim sürecinde belki öğrencilerimizin hedefi değişerek, başka bir alana kayacak. Ama hedefi aynı ise, işte o zaman eğitim fakültesini tercih etsin. Eğitim fakültelerinin son sınıfında öğretmen adaylarına da tam zamanlı okulda uygulama eğitimi verilsin. Belki bu süreçte belki öğretmen adayı ‘bu meslek bana göre değil’ diyecek. Eğer hala öğretmenlik yapmak istiyorsa KPSS’ye girerek ataması yapılsın. İşte bu öğretmen nitelikli öğretmen atamasıdır.'' dedi.
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.