Milli Eğitim Bakanlığında Milli Görüş ve İslami camiadan gelen bürokratlar tasfiye edildi…
Milli Eğitim Bakanlığında 17-25 Aralık sonrasında Müsteşar Yusuf Tekin döneminde başlayan Milli Görüş eksenli bürokrasi , İmam hatipli Bakan Mahmut Özer döneminde büyük oranda tasfiye edildi.
Fetö’nün 17-25 Aralık darbe operasyonundan sonra Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığına getirilen Yusuf Tekin, Fetö temizliğinin yanında Milli Görüş eksenli bir yapılanmaya girmişti.
Nabi Avcı, İsmet Yılmaz ve Ziya Selçuk dönemlerinde de Milli Eğitim Bakanlığı Merkez Teşkilatı ve taşra teşkilatında görev yapan bürokrasinin büyük çoğunluğu Milli Görüş eksenli ya da İslamcı ekolden gelen kişilerdi.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 28 Ekim 2021 tarihinde Sözcü Gazetesi’nden Saygı Öztürk’le yaptığı röportajda; Ensar, TÜRGEV, TÜGVA gibi dinci vakıf ve derneklerle yapılan işbirliğinin amacının eğitimde kaliteyi artırmak olduğunu öne sürmüş ve "bunu yaparken kantarın topuzunu kaçırmamak gerektiğini” ifade etmişti.
İmam Hatip kökenli Bakan Mahmut Özer; kantarın topuzunu kaçırmayacağım sözüyle vakıf,dernek,sendika vs kuruluşlara mesafeli olduğunu göstermişti.
Mahmut Özer göreve geldikten sonra Merkez ve Taşra teşkilatında büyük çoğunluğu Milli görüş kökenli ve sendikaya yakın kişileri görevden aldı.
Örneğin;
Ortaöğretim genel müdürü; Cengiz Mete, Milli görüş kökenli
Temel eğitim genel müdürü ; Cem Gençoğlu, İslamcı ve radikal gelenekten geliyor…
Destek Hizmetleri genel müdürü; İsmail Çolak , Milli görüş kökenli…
Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü; Yusuf Büyük , milli görüş kökenli, Ak parti kurucu belediye başkanı ve sendikaya yakın…
Özel öğretim Genel Müdürü; Muhammer Yıldız, İslamcı ve radikal gelenekten …
Teftiş Kurulu başkanı Atıf Ala; İslamcı gelenekten geliyor, abisi Ak Parti’de sembol olmuş Bakan Efkan Ala…
Kahramanmaraş milli eğitim müdürü ; Cemal Yılmaz , milli görüş geleceğinden geliyor ve sendikaya yakın…
Ankara Milli Eğitim Müdürü ; Turan Akpınar, milli görüşçü ve sendikaya yakın…
İzmir Milli Eğitim Müdürü ; Ömer Yahşi ,milli görüşçü, İlim yayma cemiyeti ve sendikaya yakın…
Zonguldak Milli Eğitim müdürü Ali Tosun; milli görüşçü ve İslamcı gelenekten geliyor…
Balıkesir Milli Eğitim müdürü ; Yakup Yıldız, milli görüşçü , babası Erzincan Refah Partisi il başkanı ve Cumhurbaşkanımıza yakındı…
Ağrı il milli eğitim müdürü ; Faruk Tekin milli görüşçü , sendikaya yakın…
Samsun Milli Eğitim Müdürü; Coşkun Esen , milli görüşçü …
Daire başkanı Seyit Ahmet Kayhan; Milli görüşçü , sendikaya yakın…
Daire başkanı Yahya Irmak ; milli görüşçü…
Daire başkanı Murat Aşım ; milli görüşçü…
Bekir Erdoğan; Türkmenistan eğitim müşaviri, siyasal islamcı…
Bu isimler Ak parti iktidarı döneminde göreve getirilmiş , birçoğunun atama kararnamesinin altında Sayın Cumhurbaşkanımızın imzası bulunan milli görüş ve İslami camiadan gelen burokratlardı…
Bakan Mahmut Özer, göreve başladıktan sonra öncelikle bu kişileri kolayca görevden almak ve gelen tepkilere siper oluşturmak için bir hikaye yazdı ; il müdürleri toplantısında harama bulaşmış kişilerle yolumuza devam etmeyeceğiz açıklamasını yapıp akabinde bu isimlerin tamamını görevden aldı.Daha sonra gelen tepkiler üzerine ; ben harama bulaşmış kişileri görevden alacağım demedim demiştir.
Milli Eğitim Bakanlığında İslami camiaya yakın sadece iki isim kaldı.
Din Öğretimi genel müdürü Nazif Yılmaz ve Özel eğitim genel müdürü Nezir Gül…
Bakan Özer, bu isimleri de görevden alıp değiştirmek isteyebilirdi ancak her iki genel müdüründe güçlü bağları ve referansları nedeniyle iki isme de dokunulamadı!!!
Milli Eğitim Bakanlığında görevden alınacağı konuşulan Ordu il milli eğitim müdürü Mehmet Fatih Vargeloğlu, Muğla milli eğitim müdürü Emre Çay ve Trabzon milli eğitim müdürü Hızır Aktaş’ın da milli görüş kökenli olması dikkatlerden kaçmıyor …
Tüm bunların yanında TÜRKİYE’NİN İLK BAŞÖRTÜLÜ İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ diye lanse edilen ve ataması yapılan Fazilet Durmuş’unda bu dönemde görevden alınmasını dipnot olarak ekleyelim…
Yusuf Tekin döneminde Milli Eğitim Bakanlığında başlatılan bürokrasi dönüşümünün saç ayaklarını milli görüş kökenli ve İslami camiadan gelen kişiler oluşturmaktaydı…
Bakan Mahmut Özer döneminde birkaç il müdürü ve daire başkanı hariç milli görüş kökenli,İslami camiadan gelen bürokrasi harama bulaştı sözleriyle tasfiye edildi…
Bakan Özer’in istediği kişileri görevden alması ve istediği kişilerle çalışması en doğal hakkıdır. Ancak görevden alınan kişilerin itirazı görevden alınmalarına değil ; yıllarca hizmet ettikleri Milli Eğitim camisi ve Ak Parti iktidarından yolsuzluk yaptılar ve görevden alındılar sözlerinedir…
Bakan Mahmut Özer’in İmam hatip mezunu olması, camiadan olması bu tasfiye işlemini kolaylaştırdı.
Bakan Mahmut Özer; Zonguldak’ta rektörlük yaparkende , ÖSYM başkanlığı yaparken de İslami camiadan gelen milli görüş kökenli bürokratlara mesafeliydi ve bunlarla çalışmıyordu.
Ziya Selçuk döneminde Bakan yardımcılığı yaparken de İslami camiadan gelen kişilerle çalışmadı.
O dönemde kendi birimine göreve getirdiği kişiler genellikle sosyal demokrat ve liberal kökenliydi…
Bakan olduktan sonra da bu geleneği değiştirmedi…
Bakan Mahmut Özer; Bakan yardımcısı olarak atamalarını yaptırdığı Sadri Şensoy’un TED ekolünden ve liberal olması, bir diğer Bakan yardımcısı Petek Aşkar’ın TED ekolünden ve sosyal demokrat kökenli olması bunun en önemli göstergesidir…
Bakan yardımcısı Ahmet Emre Bilgili’nin ataması ise Külliye’nin tasarrufudur…
Bakan Mahmut Özer’in genel müdür ve il müdürü atamalarında da öncelikli olarak daha önce çalıştığı Zonguldak ekibine öncelik vermesi , Bakan yardımcısıyken yakinen çalıştığı il müdürlerini genel müdürlüğe taşıması ve Rize kökenli bürokratlara ağırlık vermesi dikkatlerden kaçmadı…
Sonuç olarak; Ak parti döneminde Milli Eğitim Bakanlığı yapan Bakanlar arasında Mahmut Özer en güçlü isim oldu.
Şanlıurfa il müdürünü bile Ak Parti eski Şanlıurfa belediye başkanı ve Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’ya sormadan görevden almıştır.
Fakıbaba, itirazını ve isyanını sadece bir twitle gösterebilmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığında milli görüşçü ve islami camiden gelen bürokrasiyi de ancak İmam hatip kökenli, camiadan gelen Mahmut Özer gibi güçlü bir isim tasfiye edebilirdi…
Bakan Mahmut Özer’den başkası da bu kantarın topuzuna ayar veremezdi…
Son söz !
17-25 ve 15 Temmuz mücadelesini yapan hafıza disiplin kurullarında tamamen sıfırlandı; MEB’de de birkaç istisna dışında sıfırlandı…
Kantarın topuzuna ayar verildikten sonra ; Küresel eğitim kurgusuna daha çok zaman ayırmak gerekecek…
Milli Eğitim Bakanlığında görevden alınan ve göreve getirilenlerin önüne bir sandık konulsa ; görevden alınanlar içerisinde Ak Parti’ye daha çok oy çıkacağını vicdanı olan herkes kabul eder…
Başka söze hacet var mı ?
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.