İzmir’in Bornova ilçesinde bulunan Yavuz Sultan Selim Ortaokulu’nun müdürü İ.K. ile aynı okulda görevli bir Fen Bilimleri öğretmeninin yakınlarının üzerine ortak dershane açtıkları, okuldaki öğrencileri dershaneye yönlendirdikleri öne sürüldü.

Okulda bu dershaneye yazılan öğrenciler için de özel bir sınıf oluşturulduğu belirtiliyor.

Ayrıca okul müdürünün yasak olmasına rağmen anlaşmalı olduğu bir kitabevinden öğrencilere yardımcı kaynak kitap aldırmaları konusunda öğretmenlere baskı yaptığı da iddialar arasında.

İddialar üzerine soruşturma başlatıldığı kaydedilirken, Eğitim-İş 2 Nolu Şube yönetimi muhakkikler tarafından yürütüldüğünü öğrendikleri soruşturmanın kapatılmasından duydukları endişeyi dile getirdi.

Yavuz Sultan Selim Ortaokulu’na yakın bir noktada Aralık 2024’te açılan Üç Doğru Eğitim Kurumları adlı dershanenin üç ortağı var. Ticaret Sicil kayıtlarındaki bilgilere göre dershane ortaklarından biri İlknur Kavlak. Kavlak’ın okul müdürü İ.K.’nin ablası olduğu belirtiliyor.

Eğitim-İş İzmir 2 Nolu Şubesi Başkanı Yılmaz Dalgalı ve şube yöneticileri konuyla ilgili bir açıklama yaparak soruşturmanın takipçisi olacaklarını vurguladı.

Dalgalı yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Bornova ilçemizde bulunan Yavuz Sultan Selim Ortaokulu'nda Okul Müdürü ve okuldaki bir Fen Bilimleri Öğretmeni ile ilgili öğretmen ve veliler tarafından önemli iddialarda bulunuldu. Okul Müdürü ve aynı okulda görevli bir Fen Bilimleri Öğretmeni ile ortak, yakınlarının üzerine açtıkları okula yakın bir lokasyonda bulunan Üç Doğru dershanesine okuldaki öğrencileri yönlendirdikleri, bu dershaneye giden öğrencilere okulda özel sınıf oluşturdukları iddiaları var. Aynı zamanda okulun yakınında bulunan bir kitabeviyle anlaşma içerisinde olup okuldaki öğretmenlere zorla okul Whatsapp grubu üzerinden yasak olmasına rağmen öğrencilere yardımcı kaynak kitap aldırmaları konusunda baskı yapıldığı iddia ediliyor. Konu ile ilgili okuldaki bazı öğretmen ve velilerin şikayeti üzerine soruşturma yürütüldüğü, soruşturmanın da Bornova ilçemizde bulunan başka okullarda görevli okul müdürleri (muhakkik olarak) tarafından yapıldığı söyleniyor."

Okullarda öğrencilere yardımcı kaynak kitap aldırılmaması ve okullarda özel sınıf oluşturulmamasıyla ilgili mevzuata ve resmi yazılara işaret eden Dalgalı şunları söyledi:

• “Milli Eğitim Bakanlığı Ders Kitapları ve Eğitim Yönetmeliği 32. maddesinde ‘Bakanlık tarafından belirlenmeyen, ders kitapları ile diğer eğitim araçları öğrencilere aldırılamaz’ hükmü bulunmaktadır.
• Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğünün 20.08.2021 tarih ve 298690003 sayılı yazısında ‘Milli Eğitim Bakanlığınca öğrencilerimize dağıtımı yapılan ders kitapları dışındaki diğer yardımcı materyallerin; okullarda reklam ve tanıtımının yapılmasına izin verilmemesi, öğrencilerimize ve velilere maddi külfet oluşturacak uygulamalardan kaçınılması hususunda valiliklerce gerekli tedbirler alınacaktır’ hükmü bulunmaktadır.
• Milli Eğitim Bakanlığı’nca 2024-2025 Eğitim ve Öğretim yılının başında 14.08.2024 tarihinde tüm illerdeki okullara gönderilen genelgenin 11. maddesinde öğrencilere yardımcı kaynak kitap aldırılmaması konusunda okul müdürleri uyarılmıştır.
• Okullarda özel sınıf oluşturulmamasıyla ilgili Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde 'İlköğretim kurumlarında imkan ve fırsat eşitliği sağlanır. İlköğretim kurumlarında karma eğitim yapılır’ hükmü bulunmaktadır.
• Bu konu ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel Müdürlüğü’nün 03.11.2011 tarih ve 200/021 sayılı yazısında ‘İlköğretim kurumlarında şubelerin oluşturulmasında öğrencilerin başarılarına göre özel sınıf oluşturulma uygulamalarının Anayasa ve insan hakları açısından sakıncalar oluşturduğu’ hükmü bulunmaktadır.”

'Soruşturmayı muhakkikler değil müfettişler yürütmeli'

Sendika olarak bilimsel, laik, eşit, parasız ve nitelikli eğitim hakkının yaşama geçirilmesi için mücadele ettiklerini belirten Dalgalı “Bundan dolayı bu iddialar bizim açımızdan önemlidir ve soruşturmanın sonuna kadar takipçisi olacağız” dedi.

Soruşturmanın akıbetine ilişkin kaygılarını da dile getiren Dalgalı, okul müdürlerinin “belki de arkadaş oldukları” aynı ilçede görevli diğer okul müdürlerince değil müfettişler ya da şube müdürlerince soruşturulmasının daha objektif ve adil olacağını söyledi.

Dalgalı, kentte okul müdürlerine yönelik soruşturmalarda “yeterli müfettiş yok” gerekçesiyle muhakkikler görevlendirilirken, Eğitim-İş üyesi bir okul müdürüne yönelik soruşturmada İl Milli Eğitim müfettişlerinin görevlendirildiğini de belirterek bunu “çifte standart” diye niteledi.

Kaynak: haber.sol.org