Ömer Dinçer'in gidişi ve yerine yeni Milli Eğitim Bakanı olarak Nabi Avcı'nın gelişi yeni bir umut arayışını da filizlendirdi. Ama Dinçer gitti yerine Avcı geldi değişen 'cellatlar' oldu. Yine atama yok diyen resmi bir açıklamanın soğukluğuyla, giyotine atama bekleyen öğretmenlerin umutları yerleştirildi.


Beklenilen çok fazla bir şey yoktu oysa; yıllarca emek verdik, zorluklar içinde okuduk. Üniversite yıllarında yaşadığımız sıkıntıların, an gelecek yeni bir gelecek umuduyla sona ereceğine inandık. Önce KPSS gerçeğiyle yüzleştik, şaibeli sınavların içinde başarılı da olduk ama yetmez dediniz. Devlet ancak içinizden çok azını öğretmen yapabilir, bütçesi yok dediniz. Çözüm yerine çözümsüzlüğü dayattınız., Oysa farklı bir hükümet olma vaadiyle seçimlere girdiniz. Bu ülkede kimin sorunu varsa onun çığlığına kulak verecek, diğer iktidarlara benzemeyecek tiniz. Halk size inandı oy verdi, iktidar yaptı.

Sonuç:
ATAMA BEKLEYEN ÖĞRETMENLER OLARAK, YAKLAŞIK DÖRT AYDIR BİRLİKTE BİR ÇABANIN İÇİNE GİRDİK VE BU SÜREÇ FAZLASIYLA YIPRATTI ÇOĞUMUZU. UMUTLA BEKLEDİK AMA YİNE DUVARLARA ÇARPTI SESİMİZ, YANKISINI DA SIZISINI DA BİZ DUYDUK. AMA ÖĞRETİCİ OLDU AYNI ZAMANDA, DERSİMİZİ ALDIK.


SON DERS: DEVLETLERİN VE SİYASETÇİLERİN VİCDANI YOKTUR, ARA SIRA POLİTİKALARI OLDUĞU GÖRÜLMÜŞTÜR HEPSİ BU KADAR. DAHA FAZLASI DEĞİL...


On binlerce genç yürek, atama bekleyen öğretmenlere ve onların sorunlarına sırtını dönen bir anlayışı sadece mahkum etmekle kalmayacak, bunun vicdani sorumluluğunu da her daim hatırlatacaktır.


ERDEM YENİAY