YÖNETİCİLİĞİ BİTİRDİLER!

Taşradan sorunlarını merkeze iletmekte zorluk yaşayan il müdürleri birinci ağızdan sorunlarını dile getirme fırsatı buldular.

Karşılaştıkları sorunlar için merkezi arayan il müdürleri çoğu zaman tatmin edici cevaplar alamıyorlardı. Özellikle yazın 4+4+4 uygulamasında yalnız kalan il müdürlerinden birçoğu çaresiz kalıp istifa etmek zorunda kalmışlardı. Birçok il müdürü de geçici görevle yürüttükleri görevlerinde pamuk ipliğine bağlı olmanın tedirginliğini yaşıyorlar.

Toplantıda öne çıkan hususlardan biri yeni yönetici tipinin nasıl olacağıydı. Kulislerde sohbetler yapıldı ve üst düzey yetkililerden bazıları şunları ifade ettiler: ‘ Artık yeni dönemde odasında oturan yönetici istemiyoruz, bir tabletle sahada her türlü yönetim faaliyetini yürüten ve yabancı dil bilen genç yöneticiler istiyoruz. Klasik yapıdaki ak saçlı yöneticilerin yeni anlayışımızda yerleri yok.'

Ayrıca taşra yöneticilerinin rotasyonu konusu da gündeme geldi. 2 yıl önce hazırlanıp illerden görüş istenen yönetmeliğin akibeti henüz belli olmadı. Bir türlü çıkmayan yönetmelik kabak tadı verdi. Bu yaz çıkması beklenen yönetmelik bu kez de ‘4+4+4 uygulamasında aksama olması' bahanesiyle askıya alındı. Ancak kulislerde konuşulan şu: ‘Yöneticiler isim isim ele alındı, hangi yöneticinin hangi göreve gelebileceği muhtemel yer değiştirmeler tek tek değerlendirildi. ‘istenilmeyen' kişilerin ‘istenilmeyen' yerlere gelmesi endişesiyle rotasyon yapılmadı.'

Şimdi de şube müdürlerinin atanması konusu tartışılıyor. Yeni bir yönetmelikle sınavsız atanmanın yolu açılmaya çalışılacak. Bu tartışmalar da bir yıl sürer. Kadrolar verilmez, rotasyon kalır. Seçim süreçleri gelir. Kısaca böyle geldi böyle gider.

Maddi manevi kayıpları çok olan taşra yöneticilerine de : ‘Bu görevleri isteyen çok kişi var, istemiyorsanız bırakın' veciz ifadesiyle yol gösterilir. Muhakkak her göreve talip yüzlerce kişi olacaktır. Bunun yanında yöneticiliğin dejenere olması kurumsal yapıyı çok fazla bozacaktır. Küstürülen ve bezdirilen yöneticiler ‘-cak,-cek' lerden fena halde bıktılar. Artık beklenti bile yok, arzu yok, motivasyon yok, heyecan yok…

Kısaca Ankara'da yine yemekli ve bol ‘yapmacık gülüşlü' toplantılardan biri yapıldı. Koyu renk takım elbiseli yöneticiler öbek öbek yetkili üstlerinin etrafına doluştular. Sonuç: Külli içtima, külli kelam. Sonuç: mafiş!

Metin KOÇER